Gökhan Zan'ın Galatasaray'a gitmesi yanlışlarla doğruların karışmasına neden oldu... O nedenle bu konuda bilinmesi ve hatırlanması gereken gerçekleri yazmak farz oldu... Önce unutulanları hatırlatalım... Şunun altını ısrarla çizmeliyim ki başkan Yıldırım Demirören hiçbir zaman Gökhan Zan'a sıcak bakmadı.... Hatırlayın, Tigana döneminde Ankaraspor'a göndermeye kalktı ve Fransız hoca ısrar edince Gökhan direkten döndü... Yine hatırlayın... Geçen sezon Gökhan Zan günlerce gidecek takım aradı bulamayınca Beşiktaş'a ancak temmuz sonu istemeye istemeye imza atmıştı. Üstelik gönülsüz kalmasına rağmen primlerle birlikte 2 trilyondan fazla para alarak en pahalı yerli futbolcu sıfatıyla oynadı... Evet bir sezon opsiyonlu sözleşmesi vardı ve uzatılmadı ama burada unutkanlık olduğunu düşünmek gerçekleri gözardı etmektir... Nasıl unutulabilir ki?.. Beşiktaş'ta sözleşmesi opsiyonlu olan 50 futbolcu yoktu, sadece iki tane vardı... Peki Denizli Gökhan'ın kalmasını gerçekten istedi mi, şimdi gelelim oraya... İstiyor olsaydı tatile giderken yönetime "Gökhan'ın sözleşmesi uzatılmalı" derdi, ama demedi... Son dakikaya kadar hocanın böyle bir talebi olmadı... Yaklaşık bir hafta önce Denizli, başkanı arayıp "Gökhan Zan'ın kalmasını istiyorum" dediğinde ise Gökhan çoktan Galatasaray'la prensipte anlaşmıştı... Buna rağmen hocanın son andaki isteğini dikkate alan Demirören, Gökhan'ın avukatı Kemal Kapulluoğlu'na "Gelsin görüşelim" dediğinde ilginç bir cevap aldı... Gökhan, Kapulluoğlu'na, "Ben gidersem onların isteklerini kabul etmek zorunda kalıyorum benim adıma siz konuşun" demiş ve 1.5 milyon euro garanti para istediğini Demirören'e iletmesini söylemişti... Bu rakamı duyan başkan, 'yerli futbolcu yabancı parayla imza atamaz. Gelsin konuşalım' diye teklifini yineledi. Gökhan ise o sırada Galatasaray'la 1.2 milyonu garanti olmak üzere, 1.5 milyon euro'ya çoktan anlaşmıştı... Beşiktaş'tan istediği rakam Galatasaray'ın kendisine verdiği rakamdı... Özetle Demirören, Gökhan'ın kalmasını zaten istemiyordu, hocanın zoruyla ilgilenir gibi yaptı. Hikaye budur... Öte yandan gitmesi kayıp mıdır derseniz, bana göre değildir... Siz ne dersiniz bilmem!