Mehmet Topuz olayı sadece bir transfer yarışı değil... Bir yanda "futbolcu köledir" diyenler, bir yanda "futbolcu insandır istemediği kulüpte oynamaz" diyenler var... Kavga bu kavga... Mehmet Topuz nereye gidecek; birilerinin söylediği yere mi, yüreğinin götürdüğü yere mi?.. İşte bütün mesele bu... "Beşiktaş'ı istiyorum" dedi... İnsana saygı gösteren biri olarak bu cümleyi önemsiyorum... Ama o sözleri hangi şartlarda söylediği de çok önemli... Eğer hür iradesiyle böyle bir beyanda bulunduysa tamam... Yok eğer Fenerbahçe'nin iddia ettiği gibi baskı altında konuştuysa o zaman başka... Sır perdesinin ortadan kalkması için Topuz Kayseri'ye dönmeli, medya önüne çıkmalı ve gönlünde yatan aslanı son kez açıklamalıdır...
Kamu vicdanı için! Topuz, "Fenerbahçe" derse Beşiktaş geri çekilmelidir, "Beşiktaş" dediği anda ise Fenerbahçe elini ayağını çekmelidir... Herkes şunu anlamalı, zorla güzellik olmaz... Bu zorlamayı Beşiktaş yapıyorsa da yanlış Fenerbahçe yapıyorsa da yanlış... Mehmet zorla mı konuştu, bu konu kamu vicdanında çok önemli... Eğer hür iradesiyle Beşiktaş'ı istiyorum dediyse ve bunu medya önünde bir kez daha tekrarlarsa bundan sonra Topuz Mehmet değil, Kartal Yürekli Yiğit Mehmet diye anılır... "Baskı altında konuştum ben aslında Fenerbahçe'yi istiyorum" derse, biraz eleştiri alsa bile bana göre bu da yiğitliğine halel getirmeyecektir.
Medya önünde Mehmet son kararını vermeli, kimi istediğini söylemelidir... Ve medya önünde yapacağı açıklamadan sonra bir daha, hiç bir şekilde karar değiştirmemelidir... Hür iradesiyle konuştuktan sonra hâlâ bir o yana, bir bu yana dönerse, o zaman ne yiğit kalır, ne Topuz.... Dönek Mehmet olur... Olay gayet basit... Mehmet kararını herkes önünde açıklayacak ve üç kulüp de buna saygı duyacak. Bu çocuk hiçbir baskı altında olmadan kararını açıkladıktan sonra ona saygı göstermeye kim olursa olsun benim gözümde köle taciridir ve Mehmet'i de Kunta Kinte olarak görmektedir...
İnsana bu yakışır O zaman da vicdanı olan herkes, kulüp ayrımı yapmadan köleci zihniyeti yuhalamalıdır... İnsan olana bu yakışır... Ne Fenerbahçe camiası sadece gözü dönmüş fanatiklerden oluşuyor ne de Beşiktaş... Her iki cephede de gerçeği ama sadece gerçeği öğrenmek isteyen ve buna göre tavır belirleyecek olan, milyonlarca insan evladı var... Bu nedenle Yıldırım Demirören ya da Aziz Yıldırım meseleye, kibir penceresinden, fanatiklerin gözüyle değil, kamu vicdanını dikkate alarak, sağduyuyla bakmalıdırlar... Bu yarışın sonucu şahinlerin hırslarıyla belirlenirse, kim kazanırsa kazansın 'kavga' aylar belki de yıllarca sürecektir. O nedenle azınlıktaki şahinler değil, çoğunluktaki güvercinler dikkate alınmalıdır...
Kimseden korkma Dolayısıyla yüreğinin sesini dinle Mehmet kardeşim... Yıldırım Demirören, Aziz Yıldırım ve Recep Mahmur sana her ne söylediyseler unut... Onlar taraftar gözündeki durumlarını, kulüplerinin çıkarlarını düşünüyorlar... Seni değil... Bu işi de onur meselesi yaptılar... Egolarına teslim oldular, öfkeyle hareket ediyorlar... İnan bana sen onların umurlarında bile değilsin!.. Başkanlar için önemli olan tek şey bu savaşı kazanmak... Bunu bil ve dik dur... Kimseyi değil, yüreğinin sesini dinle... Ne Beşiktaş, ne Fenerbahçe, ne de Kayserispor sana zorla bir şey yaptıramaz. Sen medeni cesaretini gösterirsen gerisi kendiliğinden gelecektir... Özgür iradenle vereceğin karara saygı duymayan sadece Türkiye'ye değil dünyaya rezil olur... Sen son sözünü söyledikten sonra hâlâ peşinden koşanı kendi taraftarı bile yuhalayacaktır. Hiçbir başkan da bunu göze alamaz... Rahat ve kararlı ol yeter.