Transfer konulu bir film çekilmektedir. İkinci perde üçüncü bölüm. Yüzünden detay alınır başoyuncuların. Kulüp başkanları vardır, hayatları boyunca centilmen olamayan. Sonra cahil bir futbolcu, evcil konuk pozlarında. Ve yanıbaşında para alıp, hiçbir şey vermeyen bir menajer. Filmin ilk bölümlerinde fırtınalar kopmuştur. Sonra bir güç gösterisi, montaj yapılmış delikanlı duruş İşin içine, başkana sırnaşan yorumcular karışmıştır. Ekran savaşlarında, "sünnet artığı" sözcükler kullanılır olmuştur da, şimdi final sahnesi çekilmektedir.
***
Üçüncü perde birinci bölüm. Başkanlığın keskin bıçağı, futbolculuğun gazoz kapağını açmıştır. Futbolcuda gazı kaçmıştır, bir hafta önceki delikanlı duruşun. Rengi değişmiştir formanın. Ters takla, 180 derece dönüş. Hayatında hiç kitap okumamış futbolculuğun, paha biçilmez sahnesine odaklanır memleket. İçi kan ağlar öğretmenliğin, aydınlığın... O sırada başkanın yüzüne zoom yapar kameralar. Gururun tavan yapan tavrı, dekoru süsler. Birden televizyon kameraları doluşur sahneye. Ölü bir adamla canlı bağlantı kurulur, naklen... Günün anlam ve önemi ekranlardan yankılanır. Karşı saflarda, resmine çamur sıvanır başkanın. Nefret sezonu erken açılmıştır, arkası lig başlayınca... Bu filmde adı geçenler, cezaalanı içinde 10 kusurlu hareketin cümlesine sahiptir de... Onlar tedaviyi de reddeder, suçlarını da.
***
Parası çok olan, adamlığı az olanı satın almıştır ama... Film daha bitmemiştir. Sahnenin ortasına bir pusula atılır aniden. Elle yazılmış bir yazı. Futbolcu okur, başkan okur. "Delikanlılık, akşam koyduğunuz yerde, neden bulunmaz sabahları?" Birden sahne karışır. Başkan "Stop" diye haykırır. "Bu pusulayı kim attı?" Orada bulunanlar ve ekran başındakilerin cümlesi hep bir ağızdan haykırırlar. "Ben... Ben... Ben..."
* * * Eşcinsel hakem Halil Dinçdağ, profesyonel ligde maç yönetme şansını tümüyle kaybetti. Eğer isterse, amatör liglerde maç yönetebilecek. Profesyonel ligler, delikanlı hakemden geçilmiyor ya... O ruhu bozmamak gerekir. Di mi Oğuz Sarvan?