Sezon başında herhangi bir Sivasspor taraftarına "Ligi ilk 3 arasında bitireceksiniz" deselerdi, herhalde o taraftar sevincinden havaya uçardı. Fakat lig ikincisi olan Sivasspor'un taraftarı bugün o sevinci yaşamıyor, yaşayamıyor. Lig ikinciliğine rağmen Sivaslılarda burukluk göze çarpıyor. Elbette bunun nedeni tam 17 hafta ligi ilk sırada götürdükten sonra, bitime 4 hafta kala liderliği rakibine kaptırması oldu. Yiğidolar buraya kadar getirmişken, Türk futbolunda bir devrim yapmalı ve şampiyon olmalıydı. Sivasspor, ayağına gelen bu büyük kısmeti çok kolay kaybetti ama belki de ileriki yıllarda çok işine yarayacak önemli tecrübeler elde etti. Değerli başkan Mecnun Odyakmaz'la geçen hafta içerisinde yaptığım söyleşide bir cümle dikkatimi çekmişti. O cümle şuydu: "Belki şampiyonluğu kaybedebiliriz ama çok önemli tecrübeler kazandık.
Yönetimin işi zor! Bunu da şunun için söylemişti. Sivasspor, liderlik koltuğuna oturduktan sonra hemen her Anadolu kulübü "Biz bu sezon Anadolu'dan şampiyon çıkmasını istiyoruz, onun için gönlümüz Sivasspor'dan yana" gibi açıklamalar yapmışlardı. Onların bu şekilde açıklamaları, Sivasspor'un hırsını ve maç konsantresini azaltmış, puanlar kaybetmesine neden olmuştu. Dahası bazı takımlar, verebileceklerinden kat kat fazla galibiyet primi verip, Sivasspor'un puan kaybetmesini sağlamaya çalıştılar... Tabii ki Sivasspor'un rakibi kim olursa olsun, sahada galip gelmek için elinden geleni yapmalı ancak ligde iddiası yokken, bu kriz ortamında 'ekstra prim' verildiği zaman insanın aklına ister istemez bazı soru işaretleri geliyor. İki sezondur şampiyonluğu son haftalarda kaçıran Sivasspor'un işi bana göre her sezon biraz daha zorlaşıyor. Yeni sezonda yönetimin işi gerçekten çok zor. Taraftarı mutlu etmek için gelecek sezonda en azından ligi ilk üç içerisinde bitirmek zorunda. Bunun için de özellikle transfer döneminde yönetim kesinin ağzını biraz daha açıp, ona göre transfer yapmak zorunda. Yoksa Şampiyonlar Ligi sevdası başlamadan sona erer...