Beşiktaş, şampiyonluk onayını almak için Denizli'ye gitti. Stres ve yoğun baskı hissetmesi gereken maçı, doğru ve sakin bir mantaliteyle oynadı. Maçın teknik-taktik tarafını ve oyuncu performanslarını değerlendirmenin pek de fazla bir önemi yok. Siyah-beyazlılar, bu şampiyonluğa öncelikle Mustafa Denizli'nin doğru uygulamalarıyla ulaştı. Bu uygulamalar, saha içinden çok saha dışıyla ilgiliydi. Sezon başında basit bir lig takımı görüntüsündeki Beşiktaş, büyük bir takım havasına girdi. Nasıl girdi? Sezon başında antrenman sahasının kenarında, 15-20 sandalyede yönetim kurulu oturuyordu. Yönetime idmanları bir anlamda yasaklayan Denizli, tüm kadroyu da efektif olarak kullandı. Devre arasında Yusuf ve Ernst gibi çok önemli iki oyuncu transfer edildi. Takımdaşlık ruhu kazanıldı.
Yönetime de tebrikler Saha içi düzenlemelerinde, takım oyunu kalitesinde belirgin bir gelişme olmamasına rağmen yukarıda saydığımız özellikler Beşiktaş'ı büyük bir takım haline getirdi. Bu da şampiyonluk için önemli bir etkendi. Beş yıllık süren yönetim yanlışlarından sıyrılıp Mustafa Denizli ile devam etme kararlılığını gösteren yönetim kurulunu da tebrik etmek gerekir. Şampiyonluk etkilerine, Beşiktaş'ın sıkıntılı olduğu maçlarda çok ciddi bir taraftar desteği gördüğünü de eklememiz lazım. Sonuç olarak şampiyonluğu, en fazla isteyen, en fazla koşan, son etapta en doğru hamleleri en az hatayla yapan ve hak eden takım kazandı. Tüm Beşiktaş camiasına hayırlı olmasını dilerim.