Ligin ilk maçında Antalyaspor karşısında zor anlar yaşayan Beşiktaş, dün İnönü'de nasıl bir görüntü sergiledi? Öncelikle maçın ilk yarısı için herhangi bir baskıdan söz etmek zor. Siyah- beyazlılar, ilk 45 dakikalık bölümde etkisizdi. Sanki bu maçı bir angarya olarak görüyorlardı. Temposuz, pozisyonsuz ve heyecansız bir ilk yarı izledik. Ancak ikinci devrede yapılan yerinde değişiklikler, farklı galibiyeti de beraberinde getirdi. Cisse'nin golünden sonra Antalyaspor'un çözüldüğünü söyleyebilirim. Güney ekibi, bu ligin zayıf takımlarından biri. Mücadele gücüyle ayakta durmaya çalışıyorlar. O golden sonra dirençleri kırılınca, fark da beraberinde geldi.
FIRSATI KAÇIRDILAR Denizli, dün bazı oyuncuları son durumlarını görmek için sahaya sürdü. Onların performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle Ali Tandoğan ve Uğur'un kendilerine tanınan şansı iyi değerlendiremediğini düşünüyorum. Çok etkisiz kaldılar. Bobo ise uzun bir sakatlık döneminden sonra sahaya çıktı. İkinci devredeki oyunuyla daha da iyi olabileceğini gösterdi.
Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş'ı ile Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ı arasında ne gibi farklar var? Mustafa Denizli ilk maçında olduğu gibi yine üçlü savunmayı tercih etmiş. Aslında bu siyah-beyazlı takımın defans oyuncularının yapılarına uygun bir seçim. Ancak özellikle kanatlara dikkat edilmesi gerekiyor. Sonuçta Beşiktaş şampiyonluğa oynayan ve her maçından galibiyetle ayrılması gereken bir takım. Kanatlarda daha ofansif oyuncuların kullanılması gerekiyor. Keza Denizli'nin elinde Tello, Serdar Özkan, İbrahim Üzülmez, Serdar Kurtuluş ve Holosko gibi önemli kozları var.
Peki dün akşamki futbola göre Beşiktaş'ın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben Beşiktaş'ı hem kadro yapısı itibarıyla, hem de teknik adam ve camia birlikteliği açısından değerlendirdiğimde şampiyonluğun en kuvvetli adaylarından birisi olarak görüyorum. Beşiktaş, Denizli'nin gelmesiyle yönetimin bir takım olumsuz uygulamalarından da kurtulmuş oldu. Kara Kartal'ın yolu açık...