* Beşiktaş, karşısına biraz güçlü bir takım çıktığında zorlanıyor. Siyah-beyazlıların esas gücü enerjileri. Ama çok pas yapan bir takıma karşı oynayınca; orta saha düşüyor, forvetteki golcülerle aradaki bağlar kopuyor!..
* Mustafa Denizli "İlk yarıyı harcarım" fikrinden vazgeçmeli. Ama inanılmaz inatçı! Beşiktaş bugün şampiyonluk için
mücadele ediyorsa; bu, ligdeki diğer takımların durumu yüzündendir. Bazı şeyleri abartmayalım!
*** Beşiktaş için önemli bir derbi daha hüsranla bitti. İnönü'deki maçın mutlak favorisi olarak gösterilen siyah-beyazlılar, tüm şartlar lehine olmasına rağmen sahadan bir kez daha mağlubiyetle ayrılarak zirve şansını kaybetti, şampiyonluğu zora soktu. Derbideki mücadeleyi nasıl buldunuz? Hiç şaşırmadım bu sonuca... Çünkü Aragones'in çıkardığı kadro belki ilk başta futbol yorumcularını, tribündekileri şaşırtmıştır ama Beşiktaş açısından baktığında "Bu Beşiktaş, bu F.Bahçe'yi garanti yener" durumu yoktu. Çok basit bir şey var, Beşiktaş mutlak alması gereken maçları alamıyor. Biz hep bunu şöyle değerlendirdik; sezonun ilk yarısı kapanmadan önce takım henüz hazır değildi, Denizli de yeniydi, takım o yüzden kazanamadı. Ama aynı maçlara yine geldik, yine alamıyor! Beşiktaş, karşısına birazcık güçlü bir takım çıktığında zorlanıyor.
* F.Bahçe her zamankinden daha mı diriydi? Belli ki F.Bahçeli futbolcular, derbiden önce Real Madrid-Barcelona maçını seyretmişler ve çok etkilenmişler. Ama aferin, ne maçlar seyredildi bugüne kadar; ben futbolcuların bunu sahaya yansıttıklarını görmemiştim. En azından bir 20 dakika yardımlaşması ve modern paslaşma anlayışı ile oynadılar. Belli ki F.Bahçeli futbolcular onlara özenmişler. Aragones de onlara, "Top sizde olsun" demiş. Ama modern paslaşmanın özelliği şudur; pası veren de alan da yer değiştirecek. F.Bahçe bunu yapınca, Beşiktaş durdu. Beşiktaşlılar, rakiplerini seyretmeye başladı.
* Beşiktaş'ın en güçlü yanı enerjisi değil mi? Beşiktaş'ın F.Bahçe'ye karşı esas gücü ne, kötü günlerinde bile çok enerjik olmaları. Hem kanatlardan yüklenirler, hem de hücumdaki iki adamı çok hızlı bir şekilde yer değiştirir. Bunu seviyorlar ve çok iyi yapıyorlar. F.Bahçe'nin 'modern paslaşması', Bobo ve Holosko'ya gelecek topların önünü kesti. Beşiktaş orta sahası düştü. Burada da Mustafa Denizli'nin suçu var. Çünkü sen kötü oynayan Delgado'da ısrar ettiğin sürece; o orta sahada biraz pas yapan rakip takım, senin bütün hücum damarlarını kopartıyor. İlerideki ikiliyle, gerisindeki adamların arasındaki bağlar kopuyor! Bunu yapacak esas adamlardan Delgado berbattı, Tello da inanılmaz kötü bir günündeydi. Tello'yu hiç bu kadar kötü görmemiştim. Üçüncü unsur ne? Mustafa Denizli'nin bir standartı var, "Birinci devreleri harcarım!" Yine aynısını yaptı ve ilk 45 dakika uçtu gitti. Ben Mustafa Denizli'nin orta sahadaki güçsüzlüğü ve kopukluğu gidermek için devre arasında değil, 20'inci dakikada adam değiştirmesini beklerdim.
* Beşiktaş ikinci yarıda daha derli toplu oynadı... Beşiktaş'ın ikinci yarının ortalarından itibaren üstün görünmesinin nedeni de Aragones'tir! Semih'i ve Emre'yi oyundan alırsan böyle olur. Emre, geldiğinden beri en iyi futbolunu oynadı; Semih tek kelimeyle harikaydı. Neden? Hem bir forvet olarak oynuyor, hem de hayatımda gördüğüm en iyi takım savunmasını yapıyordu. Buradan zaten Beşiktaş galibiyeti çıkmaz! Sen F.Bahçe'den korkmuşssun, ön liberoda Sivok'u oynatmışsın. Denizli'nin de şöyle bir kadro şanssızlığı var; orta sahasının savunma yönü zayıf. Başarılı olması için ofansif yönü güçlü olan tüm futbolcuların, o gün çok iyi oynaması gerekiyor. Ben geçen hafta "Ernst vasat bir futbolcu" dedim, sen bana itiraz ettin! Ne oldu, Ernst'in vasat bir futbolcu olduğunu gördük işte. Ama ne yazık ki bu Ernst'e ihtiyacı var Beşiktaş'ın. Beşiktaş bugün şampiyonluk mücadelesi yapıyorsa eğer; bu, ligdeki diğer takımların durumu yüzündendir! Bazı şeyleri abartmayalım.
* Mert Nobre'nin yokluğu, siyah-beyazlıları bu kadar mı olumsuz etkiliyor gerçekten? Bu, çok büyük bir abartı olur. Ben, F.Bahçeliler'in şaşırtıcı biçimde ilk defa çok disiplinli oynadıklarını gördüm. Baskı altında olsalar bile topu ayağa çıkarmaya özen gösterdiler. Nobre olsaydı ne yapacaktı? Baskı yapacak, üç toptan birini kazanacaktı; o kadar.
* Beşiktaş; Ankaraspor, Fenerbahçe ve Ankaragücü virajların kazasız geçebilir mi sizce? Çok zor. Ligin çok paslaşmasıyla ünlü ilk takımı kim, Ankaraspor. F.Bahçe bir kez yaptı bunu, sonucunu gördük. Ama Fortis Türkiye Kupası maçı, F.Bahçe için zor olacak. Çünkü F.Bahçe ligde kazandığı için elindeki şansı kullandı. Yeni bir plan hazırlamalı, yeni bir tuzak kurmalı sarı-lacivertliler... Fakat F.Bahçe, böyle hareketli ve canlı bir takım değil. Tabiki Ankaraspor maçında alınacak sonuç da, kupa derbisinde önemli rol oynar. Ankaragücü maçı da çok zor geçecek...