Şampiyonluk yolunda yürümek bir takım için en büyük motivasyondur. Beşiktaş bu açıdan şanslı. Stres ve baskı, bir ilki başaracağınız zaman artar, Beşiktaş ilk kez şampiyon olmayacak. Bu nedenle mevcut stresin motivasyonu arttıracak bir etki yapacağını düşünüyorum. Fenerbahçe eksik, moralsiz ve prestij dışında bir hedefi yok. Onların derdi kupa. Dolayısıyla bugün maça pamuk ipliğiyle bağlı olacaklarını söylemek abartı olmaz. Bu şu demek. Çıkıp, edebildikleri kadar mücadele ederler ve şu ya da bu şekilde bir gol bulabilirlerse maça tutunurlar. Beşiktaş'ın beklediği golün gecikmesi de Fenerbahçe'nin maça tutunma oranının arttırabilir. Öyleyse siyah-beyazlı takım ilk golü bulmak ve bunu en azından ilk 45'te yapmak durumunda. Bu taktirde F.Bahçe'nin zaten az olan motivasyonu tamamen kaybolacaktır.
Kağıt üzerinde Beşiktaş Tam bu noktada Mustafa Denizli'nin ilk 45 dakikaları harcaması geliyor aklıma. Hatırlayın ligin ilk yarısında "Çift santrfor benim sistemimde yok" diyordu. Bu felsefeyle yaklaşık 20 puan kaybetti. Sonra çift santrfora döndü. İşi bitti denilen Beşiktaş çift santrforlu galibiyetlerle şampiyonluğun en iddialı takımı haline geldi. Denizli'nin Eskişehir'de tek santrforu denemesi yine kafaları karıştırdı. Bugün aynı şeyi yaparsa eksik ve moralsiz Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürer. Beşiktaş Bobo-Holosko ikilisiyle yüklenmeli sarı-lacivertli savunmanın üzerine. Bu taktirde gol erken gelecektir. Erken gelen bir gol de Beşiktaş'ı hedefine çok daha kolay ulaştırır. Oynarsa Güiza'ya dikkat etmeli Kartal. Tek özelliği savunmanın arkasına sarkmak olan İspanyol'un bunu yapmasına fırsat verilmemeli. Özetle kağıt üzerinde Beşiktaş'ın galibiyete yakın olduğu bir derbi izleyeceğiz. Hangi öngörümüz, ne kadar gerçekleşir ve kağıt üzerindeki tablo sahaya ne kadar yansır, bu soruların cevabını da hep birlikte bu akşam İnönü'de öğreneceğiz.