* Aragones'in takıma müdahale edecek hali yoktu. Yok saydığı Kazım'ı 'kurtarıcı' diye sahaya sürdü * Lincoln'ü oynatacaksan, takımın kondisyonunun yüksek olduğu ilk 45 dakikada görev vereceksin
-Saha ortasında kavga ettikleri yetmezmiş gibi maçtan sonra da futbolcular arasında bir demeç yarışı vardı. Herkes birbirini suçladı. Yöneticilerin, futbolcuların konuşmasına izin vermemesi lazım. Konuşan futbolcuların amacı aslında ötekini suçlamak değil. Kendisini savunmak. 'Kabahat bende değil' diyorum Hıncal olarak, Bülent de çıkıp diyor ki 'Kabahat bende değil Hıncal ağabeyde.'
-Çirkin bir görüntü çıktı ortaya...
Bu kavganın geleceğe yönelik de izleri kalacak. Böyle kavgalar, olur biter, unutulur geçerken, şimdi televizyondaki konuşmalar yüzünden gelecek günlere sarkacak ve iz bırakacak. 'Sahada oldu, sahada bitti' demek dururken, şimdi saha dışına çıktı ve günlerce sürecek. Gelecek maçlarda da daha gergin sahnelere neden olacak bir takım konuşmalar yapıldı.
-Yıldırım'ın, Galatasaray'ın yemekyemek davetini geri çevirmesini nasıl karşılıyorsunuz? Bu gergin derbi öncesi topluma dostluk mesajları verilebilirdi. Ben Aziz Yıldırım ile ilgili konuşmak istemiyorum. Aziz Yıldırım'ın bu tür davranışlarını baştan beri biliyorum. Hiç tasvip etmiyorum. Fenerbahçe başkanına yakışır hareket değil. İşi bu hale getirdik sonunda.
İYİ NİYETLİ DEĞİLLER Maç günü Haberturk'ün spor gazetesinin 1. sayfasında bir fotoğraf vardı. Sağ başında Ali Sami Yen'in, sol başında Zeki Rıza Sporel'in yürüdüğü bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Yöneticiler bir arada seyircileri selamlıyorlar. Böyle bir rekabetten bugüne gelindi. Aziz Yıldırım'ın Ali Sami Yen'e gelip Adnan Polat'ın yanına oturması bile 'Vay be geldi' şeklinde yorumlanıyor. Bu mudur sporun yaratmak istediği hava!.. Ben Türkiye'de yöneticilerin de iyi niyetine inanmıyorum. Yöneticiler iyi niyetli olmayınca futbolcular da iyi niyetli olmuyorlar.
-Hocaların maça etkisi ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Aragones ilk yarıda mecburi iki değişilik yapmak zorunda kaldı. Korkmaz, Lincoln'ü yedek bırakıp yine Ümit'i tercih etti. İki takımın da hocası yok. Aragones oldum olası benim sözlüğümde hoca değil. Derbiye de fazla müdahale edecek hali yoktu. Senin de söylediğin gibi zorunlu yaptı iki değişikliği. Haftalardır dışladığı, yok saydığı Kazım'ı 'kurtarıcı' diye oyuna sürdü. Öte yanda da haftalardır Bülent Korkmaz'ın 'kurtarıcı' diye oyuna sürdüğü Mehmet Güven, 18'de dahi yok!.. İkisi de ne yaptıklarını farkında değil!.. Bülent Korkmaz Galatasaray'ın takım olarak enerjisinin 45 dakika olduğunu hâlâ anlayamamış. Hâlâ anlamamış. Sen Lincoln'ü oynatmayı düşünüyorsan, Galatasaray'ın kondisyonunun yüksek olduğu anda, ilk 45 dakikada oynatacaksın. İkinci yarıda Galatasaray'da, Arda düşüyor oyundan, Kewell düşüyor oyundan... İkinci yarıda Galatasaray var mıydı sahada!.. Olmayan Galatasaray'ın içine Lincoln'ü sokmanın ne faydası var? Lincoln zaten fazla koşan bir adam değil. Takımın gücü bittiği anda koşmayan bir adam sokuyorsun oyuna. İkinci yarıda Galatasaray, 'Bu maç 0-0 bitsin' der hale düştü!..