Sadece gerçeği konuşalım. Egoları, kompleksi, kimlik bunalımını kenara atıp gerçeği konuşalım. Hiç bu kadar yakına gelmemişti şampiyonluk. Onca kayba rağmen hâlâ hedef karşıda duruyor. Önce hoca sadeleşmeli. Kendini reset etmeli. Yaşanan tüm olumsuz anları silip mevcut malzemenin artılarını bulmalı. O hedef için malzeme yeterli, buna inanmalı. Beşiktaş ve G.Saray maçlarının dört kayıp puanı normal diğerlerini kazanmalıydı Trabzon kazanabilirdi de. Hocaya bir haller oldu. Futbolcu grubunun dengesi bozuldu. Alanzinho'nun katılımıyla önde basma sıkıştırıp hataya zorlama şansı kalmadı. İşte bunun için hoca kendini reset etmeli diyorum. Kaleden kaleye şahin uçurdum oynayamaz bu kadro. O yarısını bu sene aldığımız nasipse kalan kısmını seneye alacağımız Alanzinho pekala sol kenar işini yapabilir. Yattara ve Colman markadır bize göre. Sadece oynadıkları alan genişletilmeli.
Selçuk İnan da yok ediliyor Onların etrafına fuzuli kalabalık oluşturulmamalı. 50-60 metreye en iyi servis yapan bu iki değer niçin kendi takım taktiği içinde boğulur? Futbolun kitabında derinlik genişlik diye bir şey var. O prensip neden hiçe sayılır? Bu şekil oynayarak Selçuk da yok ediliyor. 20 metrekarelik alana dördünü birden hapsetmenin faydasını biri bana anlatsın. Rakibin oradan çıkarttığı anları düşün, hayal et, getir gözünün önüne işte o zaman 10 kişilik Hacettepe'nin bile neden pozisyon bulduğunu görürsün. Dünya çift ön liberolu oynuyor, bizim hoca neyin peşinde ve de bu hücum hattını tamamlayacak isim Gökhan'dır. Savunma kurgusu güvenlidir Trabzon'un. O iki ön libero oynarsa daha rahat bir ortam oluşur. Bakın aklımıza geleni çok açık söylüyoruz. Kendini yenilemenin tarifi bu. Camia ile inatlaşmak kimseye fayda getirmez. Çok hocalar geçti bu kalemin ucundan doğru yaptığınızda siz de karşılığını aldınız. Hem de skora bakmadan.