* 'Devre arasında Aziz Yıldırım, soyunma odasına indi ve Fenerbahçe kazandı' diye bir şey olmaz, komik...
* Başkanın soyunma odasına inmesine izin veren teknik direktör değildir, o göreve layık da değildir
_Beşiktaş'ın devre arasında aldığı Fabian Ernst de Kayseri maçında etkili futbolunu sürdürdü. Ernst doğru bir transfer. Başka bir ön liberoya ihtiyaç olmadığını oynadığı futbolla gösteriyor. İyi koşuyor, her tarafa koşuyor. Güçlü, kuvvetli. Üstelik de hücuma katılıyor. 'Ben ön liberoyum santrayı geçmeyeyim' diye kendini kısıtlamıyor. Mesela Milli Takım'da Fatih Terim'in aşağı yukarı aynı görevi verdiği Emre, otursun Ernst'i seyretsin, bir baksın neler yapıyor. Ernst kaç metre koşuyor, Emre kaç metre koşuyor Fatih Terim de bir baksın!..
_Galatasaray'ı mağlup eden Eskişehir, Fenerbahçe'yi de zorladı ama yediği golün ardından teslim oldu. Galibiyeti kime yazacağız? Aragones'e mi, yoksa devre arasında soyunma odasına giden Aziz Yıldırım'a mı? Bir defa Eskişehir, Fenerbahçe'ye karşı Galatasaray'a oynadığı futbolu oynayamadı. Kendi yarı sahasında iyiydi ama orta sahayı geçtikleri andan itibaren saçmalayan bir Eskişehir vardı. Topu getirip, getirip Fener'e teslim ettiler.
FIRSATI KAÇIRMADI 'İyi oynuyor' denilen ilk devrede gerçekten iyi olsalarda ilk 45 dakika 0-0 bitmezdi. Fenerbahçe hakikaten kötüydü. İkinci devre de fazla etkili değildi. Özellikle de Edu da oyundan çıktıktan sonra. Çünkü Fenerbahçe'nin savunmasında Lugano'nun ardından ikinci önemli adam da eksildi. Edu-Lugano yok, duran toplara vuran Alex de yok, sen bu Fenerbahçe'ye gol atmakta zorlanıyorsan, hele de topa da bu kadar hakimken pozisyona dahi giremiyorsan o zaman Fenerbahçe'yi yenemezsin. Ama Fenerbahçe fırsatları iyi değerlendiren bir takım olduğunu her zaman gösteriyor. İki tane gol atmayı başardılar. Aziz Yıldırım'ın devre arasında gidip de Fenerbahçe'nin maç kaybettiği yığınla maç var. O zaman demek ki Aziz Yıldırım indiği zaman yeniliyorsa yenilginin sebebi Aziz Yıldırım; Aziz Yıldırım indiği zaman kazanıyorsa kazanmasının sebebi Aziz Yıldırım! Böyle bir şey olmaz, komik. Acı olan da Aziz Yıldırım'ın her seferinde tribünden kalkıp soyunma odasına inmesi. Buna izin veren teknik direktör, teknik direktör değildir. Teknik direktörlüğe layık da değildir. Aragones'ten ne köy olur, ne kasaba!..
_Üstelik Aragones herkes ile mesafeli, disiplinli, katı kuralları bir kişi olarak biliniyor. Buna rağmen Yıldırım'ın soyunma odasına inebilmesi de oldukça ilginç!.. Kulüp başkanının oraya gelmesine ses çıkaramıyorsan 'belli bir para karşılığı kendi teknik direktörlük gururunu, ayaklar altına almışsın' demektir. Çocuklar bile dalga geçiyor artık Aragones ile. Böyle bir şey olur mu?