* Çarşı'nın yaptığı yanlış. Bu ülkede toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası var. İstanbul'u felç etmeye hakları yok
* Polis elbette biber gazı sıkacak, su fışkırtacak. İcap ederse çekecek tabancayı havaya ateş edecek. İzinsiz gösteriyi dağıtmak görevi
* Mustafa Denizli için ilk defa 'ballı' lafını kullanmıyorum. Kayseri maçında en önemli hatasından döndü. Rekor kırılabilirdi
_Beşiktaş, Kayseri'yi mağlup ederken stat dışında çıkan olaylar maça damga vurdu. Polis Teşkilatının 164. yılının kutlandığı gün bu tür olaylar yaşanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Çarşı Grubu'nun yaptığı yanlış. Ortada fol yok yumurta yok.
Beşiktaş şampiyon olur da bu şampiyonluğu bir şekilde kutlarsın. Bunun için de gereken izinleri alırsın. İstanbul dağbaşı değil. Bu ülkede bir toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası var. Bu toplantıların ve gösterilerin nerede yapılacağı daha evvelden belirlenir ve belirlenen yerde, gösteri ve yürüyüş yapmak için izin alırsın. 'Toplanıyorum köprüden evvel, Beşiktaş takımını alıyorum stada kadar' deyip İstanbul'u birbirine katmaya hakkın yok. O gün o civarda trafik allak bullak oldu. Çünkü oradaki Barbaros Bulvarı'nı tıkadığında, Barbaros'a açılan bütün yollarda, Nispetiye Caddesi'nde, Boğaz yolunda, Büyükdere Caddesi'nde büyük tıkanıklıklara neden olursun. Allak bullak ettiler. Böyle bir şey yok. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
_Çarşı'nın böyle bir organizasyon içinde olduğu önceden bilinmesine karşın polisin herhangi bir girişimde bulunmaması ve orantısız güç kullanması eleştiriliyor. Polisin o kalabalığı dağıtmak için yaptığı her şey yerinde. Uyarı ile dağılmazsan dağıtmanın yolları var. İstanbul'u felç etmeye kimsenin hakkı yok. Anlamsız bir gösteri yapmak için, canları öyle istediği için kimse çıkıp ortalığı karıştıramaz. Polis bir hafta evvelden biliyordu da ne yapacaktı? Ortada bir suç yokken, polis gelip 'Hıncal ben haber aldım. Sen çıkıp Taksim'de kendini yakacakmışsın, onun için ben seni bugün göz altına alıyorum' diyemez. Böyle bir şey demeye hakkı var mı polisin!.. Dedikodulara göre hareket edilir mi? Böyle bir şey olmaz. Türkiye'de bazı insanlar polise saldırmak için fırsat kolluyor. Gitsinler de görsünler. Ben, dünyanın her yerinde bu tür futbol çılgınlarına karşı İngiliz polisinin, Fransız polisinin, Alman polisinin, Rus polisinin nasıl davrandığını gayet iyi biliyorum. Bana kimse laga luga yapmasın. Sen polisi dinlemeyeceksin, 20 tane polisin olduğu yere iki misli, üç misli adamla gideceksin; ne yapacak polis? Elbette biber gazı kullanacak, su fışkırtacak. Hatta icap ederse çekecek tabancayı havaya da ateş edecek. Çünkü usulsüz, izinsiz yapılan bir gösteriyi dağıtmak polisin görevi.
AVRUPA'DA AYNI _Aslında provokasyon olabileceği de konuşuluyor. Obama'nın geldiği bir döneme denk gelmesinin de etkisiyle!.. Her şey olabilir. Böyle zamanlarda onların arasına PKK yandaşları girse neler olabilir!.. Bir de insanların sorumluluğu var. 'İstanbul benden sorulur' havası atmaya hakkı var mı Çarşı'nın. Çarşı Ali kıran baş kesen mi? Çarşı kurallara uymak gerektiğini Türkiye'ye göstermesi gereken bir grup. Öyle tanınıyor, öyle biliniyor. Çarşı duruşu, isyancı duruşu değil. Ben hiç böyle bir Çarşı görmedim!.. Çarşı'nın trafiği tıkama hakkı varsa PKK'nın da tıkamaya hakkı vardır!.. Kim ne diyebilir? Çarşı'yı önlemeyen polisin, PKK yanlısı bir grubun yürüyüşünü önleme hakkı var mı?
_Beşiktaş, 10 kişi kalan Kayseri'yi 1-0 mağlup ederken, birçok pozisyondan da yararlanamadı. Gol yollarında etkili olamaması bir sorun yaratır mı? Mustafa Denizli için ilk defa 'ballı' lafını kullanmıyorum. Hakikaten gol rekoru kırılabilecek bir maçtı!.. Özellikle Bobo gibi golcü bir kişinin bu kadar gol kaçırması inanılır gibi değildi. Mustafa Denizli bence bu maçta en önemli yanlışından döndü. Sivok'u stopere çekti, orta sahayı orta saha oyuncularına bıraktı. Böyle olunca da oyunu gayet rahat kurdu. Rahat kurunca da takım bol pozisyona girdi. Doğru olan budur. Gereksiz korkudan, çift stoperin önüne üçüncü bir stoperi, 'ön libero' diye koyma huyundan vazgeçip orta sahada orta saha adamlarını oynattığı zaman, Beşiktaş'ın nasıl iyi oyun kurduğunu gördük. Bir de Yusuf'un alınmasına itiraz edenler vardı Beşiktaş camiasında ve medyada. "Yusuf'un transferi çok doğru bir tercihtir" derken ben çok yalnız kalıyordum o zamanlar. Halbuki zaman geçtikte, Yusuf takıma oturdukça bu transferin ne kadar doğru, ne kadar akılcı olduğu ortaya çıkmaya başladı. Delgado gibi ne yapacağı belli olmayan, bazen oynayıp, bazen oynamayan bir adamla Yusuf'u mukayese dahi etmem ben!.. Yusuf takıma yerleştikçe, alıştıkça çok daha iyi olacak. Kayseri maçında hem oynayan, hem oynatan adamdı. Çok güzel toplar dağıttı, çok iyi driplingler yaptı. Adam eksiltti. Sahanın her tarafına koştu. Orta sahada oyun kurucu olmasına rağmen kanatlardan çok güzel akınlar yaptı. O gol vuruşunu da Türkiye'de kaç kişi yapar, bana bir söylesinler! Golcü Bobo'nun kaçırdıklarına bakın, bir de Yusuf'un çok zor pozisyonda dönerek attığı voleye bakın.