Cumartesi günü Madrid, haftaya çarşamba günü de İstanbul'da oynayacağımız iki İspanya maçı, 2010 Dünya Kupası'na doğru kaderimizi çizecek. Durumumuz iki yönden parlak değil. Birincisi puan tablosu. Kötümser tarafından bakıp iki maçı da kaybedersek, ikincilikten düşüp üçüncülüğe, hatta dördüncü sıraya yerleşebiliriz. Çünkü biz her iki maçı kaybederken, Bosna-Belçika maçlarından iki takım birer maç kazanırsa puan cetveli böyle olacak. İkinci şanssızlık ise savunmamızın durumu. Gökhan Zan ve Servet ile iki "olmazsa olmaz" oyuncumuzun yerleri nasıl dolacak? Formda İbrahim Toraman'ın çağırılmamasına kimse bir anlam veremedi. Mehmet Topal gibi kilit bir oyuncumuzdan yoksun oluşumuzu da unutmayalım. Dört gün içinde dünyanın şu andaki en iyi takımına karşı yarım yamalak bir kadro ile çıkacağız. Umut yok mu? Var... Fatih Terim, bu "kıyamet" maçlarını hayrettir gözünde hiç büyütmedi. Bakışları, "mucizeye hazır olun" diyor. Fatih Terim varsa mucize de vardır!.