İngiltere'de ırkçı söylemlerle anılan, Türkiye'de babası yaşında insanların bulunduğu basın tribününe el-kol hareketi yapan bir Emre portresi var önümüzde.. Sahada rakibine "Öldün sen!" dedikten sonra özür dilerken bile kibiri elden bırakmayan bir karakter bu. Allah biliyor ya günahım kadar sevmem bu kibirli arkadaşı! Ne Milli Takım'a yakıştırırım ne de Fenerbahçe'ye. Ancak böylesine uzak olduğum birine bile haksızlık yapılınca "İyi oldu!" diyerek kenardan seyredemiyorum. Bu da benim salaklığım ne yapayım. Hak, adalet diye tutturmuş gidiyoruz. Evet Emre Belözoğlu'na haksızlık yapılıyor. Neden derseniz bakın anlatayım. Öncelikle kamuoyu daha doğrusu medya baskısıyla PFDK'ya sevk edildiği gibi bir izlenim var. Bu beni rahatsız ediyor. Öte yandan yaptığı hareketi sahada hakem farket etmiş olsa Emre ya uyarı alır ya da en fazla sarı kart görürdü. Oysa şimdi PFDK'dan bir maç ceza aldı. Bence PFDK'nın uyarıyla yetinmesi en mantıklı yol olurdu olmadı ve o fırsat kaçtı. Artık son çare Tahkim'in cezayı kaldırması olacaktır. Tıpkı Emre Aşık-Nobre olayında 2 maçlık cezayı kaldırdığı gibi. Hemen belirteyim bu konuda Tahkim Kurulu Başkanı Adnan Türkan zor durumda kalabilir. Çünkü Emre Aşık'ın cezasını veren PFDK'nın başkanı da Türkkan'dı. Şimdi normalde cezayı onaması gerekir ama bu defa da kendisinden önceki Tahkim'in aldığı kararları yok saymış olacak. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal misali. Bu arada PFDK ceza vermemelidir derken neye dayandığımı merak edenler olabilir. Onlara Hooijdonk'un Ahmet Yıldırım'a yaptığı hareketi hatırlatmak isterim. PFDK o konuda, "Hoojdonk'un hareketi kime yaptığı belli değil" diyerek cezaya gerek görmemişti. Bence burada da yapılması gereken buydu ama PFDK emsal kararı görmezden geldi. Her neyse. Şu hale bakın. Ne günlere kaldık... Emre Belözoğlu'nu savunuyorum... Bu ayıp da bana yeter herhalde!!!