Kadir Has Stadı muhteşem... Anadolu'nun bağrında bir gül gibi açan bu güzel stadı önce düşleyip, daha sonra çok büyük bir gayretle düşünü gerçeğe dönüştüren Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'yi yürekten kutluyorum. Tek kelimeyle Avrupa standartlarını yakalamış Kayseri... Bu atılımı kadro zenginliği ile birleştirmeleri halinde Anadolu'dan çıkan ikinci şampiyon olmamaları için artık hiçbir neden yok. Yolları açık olsun... Gelelim maça... Yeni stadın atmosferi Şükrü Saracoğlu Stadı'nı andırdığı için Fenerbahçe zorluk çekmedi. Yürüyerek oynayıp, usta ayaklarla kazanmayı bildiler. Hiçbir şekilde organize olmak için gayret sarfetmediler. Zaten buna gerek kalmadı. Sadece savunmada biraz terlediler hepsi bu. Roberto Carlos'un nefis şutu, Semih'in takipçiliği ve Alex'in ustalığı gerisini halletmeye yetti. Kayserispor ise yeni stadın heyecanıyla zafer sarhoşu havasındaydı. İlk 45'te bir türlü maça motive olamadılar.
Gezer ipin ucunu kaçırdı İkinci yarıda da Fenerbahçe yine oyunu kendi yarı sahasında kabul edince Kayseri yüklendi. Kaleci Volkan'ın gördüğü kırmızı karttan sonra ev sahibinin baskısı daha da arttı. Ancak Fenerbahçeli futbolcular, tüm tecrübelerini futbolun kuytu köşelerine saklanmak için kullanıp, zamanı su gibi erittiler. Hemen belirteyim bu konuda en yetenekli oyuncu Roberto Carlos. O tek kelimeyle bir zaman hırsızı. Elbette siz buna 'profesyonellik' diyebilirsiniz ben de buna itiraz etmem. Kazanan daima haklıdır. Ama izin verin şunu belirteyim, Bünyamin Gezer iyi niyetine en çok güvendiğim hakemlerdendir ama dün gerçekten ipin ucunu kaçırdı. Her neyse, G.Saray ve Beşiktaş'tan sonra F.Bahçe de kötü oynayıp kazanarak, lig yarışındaki iddiasını sürdürdü. Asıl şampiyonluk mücadelesi şimdi başlıyor.