Gürcan Bilgiç/Sabah: Ağabey döndü! Bir hafta önceki Sivasspor galibiyeti, Kayseri deplasmanını Fenerbahçe için kırılma noktası yapmıştı. Kadir Has Stadı'nın büyüleyici atmosferi misafirlerini sarmalamışken, Semih ve Alex kimseye "söz söyleme" hakkı vermeden ustalıklarını konuşturuyorlardı. Fenerbahçe'nin defans dörtlüsü ve biri kırmızı kart
gören iki kalecisinin mükemmel oyunu, Kayserispor'un zeka ve çözüm üretemeyen kadrosunu çaresiz bıraktı. Ligin keyfi, kıdemli ağabeyi geri geldi.
Sergen Yalçın/Vatan: Bu Fener tutulmaz F.Bahçe'yi ilk defa bir deplasmanda böyle istekli, canlı, enerjik, agresif ve akıllı gördüm. Bana göre F.Bahçe rakibi kadar koştuğu, mücadele ettiği, istediği her maçı kazanır. Çünkü mücadele gücü eşit olduğu vakit, kalite farkı ortaya çıkar. Madem takım halinde böyle bir gücünüz vardı, neden kullanmadınız? Bu sorunun yanıtını F.Bahçe yönetiminin bulması gerek. F.Bahçe hak ettiği bir galibiyet aldı. Böyle oynamaya devam ederse tutulmalarının pek imkanı olmaz.
Rıdvan Dilmen/Milliyet: Tuzağa düşmediler F.Bahçe belki çok iyi oynamadı ama en azından deplasmanlardaki o vurdumduymaz havasında değildi. İyi motive olup, uzun süre 10 kişi oynamalarına rağmen hep diri kaldı. Kayseri takımı 10 kişi kalan F.Bahçe'ye karşı yarı sahaya çabuk geldi ama o bölgede son derece etkisizdi. Çok hücum yapmak istedi ama pozisyon üretemediler. Cangele ve Aghahowa kapalı savunmayı aşamadılar. Kayserispor, Kadıköy'de tuzağa düşürdüğü F.Bahçe'yi bu kez tuzağa düşüremedi.
Alaettin Metin/Akşam: Alex faktörü... F.Bahçe, elinde Alex gibi bir futbol profesörü olduğu için maçı kazandı. Çünkü, beyni ile ayaklarına çok iyi hükmeden Alex, zemindeki kötü şartları olumlu hale getirdi. Sivas maçında patlama yapan Uğur'un durgunlaşması ve Emre'nin etkisiz oyunu orta sahanın biraz düşmesine neden oldu. Aragones, sarı kartı olan Emre'yi çıkararak takımın 9 kişi kalma riskini önledi. Lugano, Edu ve Gökhan Kayseri'de müthiş bir mücadele gösterdi ve yüreklice savaştılar.