G.Saray'ın Bülent Korkmaz ile yakaladığı hava inkâr edilemez. Korkmaz en azından elindeki var olan onbiri inanılmaz verimli kullanıyor. Sabri yoksa, Barış ya da ne bileyim Meira'yı ya da Mehmet Güven'i defansın sağına monte etmek yani 'çakma sağ bek' yaratmak gibi bir düşünce içine gitmiyor. Gerçek şu ki Serkan Kurtuluş bu takıma sağ bek mevkii için transfer edildi. Derler ya "Amerika'yı keşfe gerek yok", demek ki Bülent hoca da hafta içinde futbolcusuna forma mesajı verdi, onu iyi çalıştırdı, güvendiğini söyledi ve Serdar da dün gece aslanlar gibi oynadı. Oynatmazsan nasıl verim alacaksın Serdar'dan? Bursaspor maça kötü başladı iyi bitirdi. İnanılmaz basit goller yiyerek ilk yarım saatlik periyotta G.Saray önünde bir anda 2-0 geriye düştü. Baros ve Aydın'ın golleri G.Saray'ı bir anda rahatlattı. Ama hâlâ Baros beklenen Baros değil. Aydın ondan farklı mı, inanılmaz güçsüz. Attığı gol için de gitsin İvankov'u yanaklarından öpsün.
En kolay gol yiyen takım İkinci yarıda daha farklı bir G.Saray izleyeceğimi umdum doğrusu. Ama kendine gelen ve saldıran Bursaspor oldu. Üç büyükler içinde en kolay gol yiyen takım G.Saray, bu bir gerçek. Bursa ikinci yarıya baskılı başladı, G.Saray'ı abartısız 45 dakika sahasından çıkarmadı bu arada İbrahim'le de tek golü bulup direncini artırdı. Sonra saldırdı da saldırdı. Rakibin bu hareketliliğinde Romashchenko ve Krita'nın rolü büyüktü. Bülent hoca ne yapıp edip suskun golcüler Nonda ve Ümit Karan'ı uyandırmalı, kendine getirmeli. Formda bir Nonda ve Ümit Karan'ın UEFA'da ve ligde G.Saray'a çok şey katacağı gözardı edilmemeli. Tek devrelik futbol G.Saray'a ligde de UEFA'da da yetmez, bu da unutulmamalı.