Şu anlaşıldı ki Fenerbahçe-Sivas maçları artık bir değişik geçecek. 4 gün önceki gibi dün akşam da harika bir mücadele vardı. Yalnız işin gerçeği bu mücadelede daha iyi olan, daha çok isteyen ve gerçekten mükemmel oynayan Fenerbahçe'nin galibiyet hakkıydı. Zaten bunu da aldı. Aragones, takımını sahaya cumartesi günkü kadrodan iki kişi eksilterek çıkardı. Kupa maçlarını gediklisi Volkan Babacan kaledeydi. Bir de Vederson'un yerine Roberto Carlos forma giydi. Sivas'ta ise Bülent Uygun, geçen maçın aksine Kamanan'ı dışarıda tuttu, Mehmet Yıldız'ı tek bıraktı. Mücadeleci bir futbolcu olan Tum'u tercih etti. Amacı geriden top çıkmasını engelleyip, Alex ile olan bağları kesmekti. Ama istedikleri olmadı. Alex yine harika bir günündeydi. Muhteşem paslar attı. Bunların çoğu golle neticelenmedi. Fenerbahçe'nin karşı karşıya kalan, direklerden dönen, boş kaleye kaçan pozisyonları vardı. Bunların yarısı gol olmuş olsa iş Kadıköy'de bitecekti. Buna karşılık Sivas'ın da girdiği net pozisyonlar var.
Uygun izlemekle yetindi Bilica'nın frikikten attığı gol ise tam takıma hayat getirecekti derken, Deivid'in vuruşu ile Fenerbahçe yine bir adım öne geçen taraf oldu. Aragones, Güiza'yı oyuna aldığında "oh" dedik nihayet Semih ile yan yana oynayacaklar ama bu sefer de Semih'i solda Uğur'un yerine monte etmeye çalıştı. Semih'in dayanamayıp içeriye girdiği anlarda Fenerbahçe özlediğimiz ofansinif futboluna ve bol pozisyonlarına kavuştu. Bu ikiliye önlem alamayan Bülent Uygun golleri seyretmekle yetindi. Son 2 golde asistler Güiza'dan. Deniz ve Emre ön liberolarda çakılı olmayıp da öne hareket ettikleri maçlarda Fenerbahçe'nin her takıma 3-4 gol atması elzemdir. Son 2 maçlık periyodu ile Fenerbahçe'nin sadece kupada değil artık ligde de var olduğunu söyleyebiliriz. Sivas'a gelince... Onları da kutluyorum. Ama ilk maçtaki kadar üretken değildiler. İkinci karşılaşmayı düşünmekte belki haklılar ama bence bu iş hemen hemen bitti gibi.