Beşiktaş, Ankaraspor'u yarı finalde hem de evinde 3-1 gibi net bir skorla yenerek finale çıkmayı büyük ölçüde garantiledi. Bu maçta dikkatimi çeken bir kaç nokta var. Birincisi Mustafa Denizli, hafif sakatlığı bulunan Gökhan Zan'ı riske etmeyerek Zapotocny'yi sahaya sürünce dizilişi de değiştirdi. Sivok orta sahaya, İbrahim Toraman göbeğe, Ekrem de geri dörtlünün sağına çekilirken sistemin 4-2-3-1'e döndüğü görüldü. Beşiktaş çift forvetle daha emin duruyor. Ernst ve Sivok ikilisi de orta sahayı başarıyla toparladı. Siyah-beyazlı takım defansta hata yapmayınca ve gol yemeğince dün de görüldüğü gibi yıldızlar sahneye çıkıp sonucu değiştiriyor. Beşiktaş'ta gollerin üçü de bireysel yetenek kaynaklı. Delgado, Holosko ve Yusuf'un golleri birbirinden güzel ve estetik dolu. Bu fotoğrafta fazlaca Mustafa Denizli görülüyor. Yıldızları seven ve onların dünkü gibi oynamasını bekleyen Mustafa hocanın göreve geldikten bu yana en keyif aldığı maçlardan birinin dün akşam oynandığına eminim. Yıldızlı ya da yıldızsız Beşiktaş, gol yemediği, orta sahaya hakim olduğu müddetçe kazanıyor. Dün de haklı bir galibiyet aldı, finale adını yazdırdı. Yusuf'un golle buluşması da çok önemli. Denizli'ye sarılırken şunu gördüm. Bayağı stres altındaymış. Bu hırs ve coşku Beşiktaş'ın kazancı. Türk futbolu umarım böyle güzel golleri izlemeye devam eder. Delgado ve Holosko'nun da hakkını yemeyelim, çok güzel goller attılar.
Cezayı kime keserler! Ankaraspor'u desteklemek (!) adına 'su gider kapağını' Tello'ya atarak sözüm ona 'gider' yapan A.Gücü taraftarları olası cezaya çanak tutup, sahadaki dostluğa darbe vurdu. Cezayı kime kesecekler merak ediyorum! Ankaraspor'un sahası kapanırsa ne olacak. Kendi atkıları ve tezahüratlarıyla tribünde olmaları ve olay çıkarmalarının günahını maalesef Ankaraspor çekecek. Bu çelişkilere de acilen bir çözüm bulmak şart.