Yusuf Şimşek'in Beşiktaş'a bir renk getirdiği ve güç katacağı kesin. Mustafa Denizli'nin 'kısa vadeli planlarının' meyvesi olan Yusuf'un bu beklentilere cevap verebileceğine olan düşüncemizi de ifade edelim. Yusuf'u sadece Bremen maçındaki görüntüsüyle de değerlendirecek değiliz. Oyunda kaldığı süreyi analiz ederken bir sakatlıktan çıktığını ve kendini toparlama süresinde olduğuna da bakmalıyız... Bu arada Antalya'da önce Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın, ardından da Beşiktaş'ın kondisyoneri Stefano Moreno'nun verdiği çalışma programlarını uygulayarak toparlandığının da altını çizelim. Gün geçtikçe güçlenecek ve lig başlamadan İtalya'dan hazır dönecek Delgado ile büyük bir rekabet yaşayacaktır. Beşiktaş'ta çoğu taraftar alınan futbolcunun parasına-puluna bakmaz. O çerçeveden bakanlar için bu transfer uzun ömürlü olmasa da umut ve keyif verebilir. Ancak kulüp ekonomisine, geleceğine, değerlerine daha duyarlı insanlar bu transferi ve karşılığında verilenleri haklı olarak eleştirmektedir. Eleştiriler Yusuf'un kalitesine değil, transferin şekline ve karşılığında verilenleredir. Bunun ayrımını iyi yapmak gerekir. Yusuf'un da Denizli hocanın da alınganlık yapmaması gerekir. Tartışılması gereken Beşiktaş'ın kısa vadeli, 5 aylık planlar yapan bir kulüp hale gelmiş olmasıdır.
Kondisyon umut verdi Werder Bremen'in Bursa'ya 1-0 ve G.Saray'a 4-1 yenildiği bir hazırlık ortamında Beşiktaş'ın aldığı 2-1'lik galibiyet şu açıdan önemli. Takımın son 20 dakika yaptığı pres ve bulduğu galibiyet kondisyonun iyi olduğunu gösterdi. Bu takımın kondisyon sorunu yaşayabileceğini düşünen biri olarak bu durumun beni şaşırttığını da ifade edeyim. Sabah ağır bir idman yaptığını öğrendiğim Werder Bremen aşırı yorgun değilse, Beşiktaş daha hazır gözüktü. Son 25 dakika ortadaki pres umut verici. Ancak orta saha-defans hattındaki sorunlar devam ediyor. Cisse'nin, gitti-kaldı durumundan dolayı konsantrasyonu ve verimi düşmüş. Bu alana ciddi bir toparlama gerekiyor. Uğur İnceman'a biraz güven verilirse bu bölgedeki açığı doldurabilir.