Stada gidip maç kadrosuna baktığımda anlamıştım bay Skibbe'nin Kocaelispor maçını hafife aldığını. Sahaya üçlü defans ve çift forvet çıkan G.Saray'da orta beşlinin sağında Sabri solunda ise Kewell görev yaptı. Barış, Baros ve Arda kulübedeydi. Bordeaux maçı öncesi bu futbolcuların dinlendirilmesi amaçlanmıştı. Belli ki yöneticiler geçen yıl Kasımpaşa önünde yaşanan benzer faciayı unutmuşlardı. Aslında Kocaelispor'un boş bir takım olmadığı ilk 15 dakikada ortaya çıktı. Kocaeli iki kez tehlikeli geldi. Önce Agbetu sonra Levent yürekleri ağızlara getirdi. G.Saray ise tek bilinçli atak geliştiremedi bu süreçte. Mehmet Topal'ın 15'teki golü aslında G.Saray adına milli piyango gibiydi.
Neler yaşandı neler... Pozisyon üretemediği anda Topal'ın uzaktan golü G.Saray'ı uyandırmalıydı ama olmadı. Taner ve Murat'ın golleri Kocaelispor'un kolay lokma olmayacağını söylüyordu. Sahada ne yaptığını bilmeyen bir G.Saray vardı. Hatta bir ara Sabri sola Kewell sağa geçti. Komik görüntüler oluyordu. Rakibin ikinci golü de bu değişim sırasında geldi. İlk yarı bitiminde G.Saray soyunma odalarına başı önde girdi. Geç de olsa uyanan Skibbe devre ile birlikte kulübeye hapsettiği Baros, Arda ve Barış'ı oyuna aldı. Herkes inanılmaz bir baskı bekliyordu ama gol yine Kocaeli'den geldi. Taner 3'üncü golünü G.Saray ağlarına bırakırken Sami Yen sessizliğe büründü. Lincoln'ün golü de G.Saray'a çare olmadı. Sonra neler olmadı ki Servet sakatlanıp çıktı. Takım 83'te 10 kişi kaldı. Sonra doldur boşaltlar, Baros'un kaçan penaltısı ve dağılan G.Saray kalesine Taner'in bıraktığı 4 ve 5'inci goller... Şampiyonluğa koşan G.Saray, Kocaeli'den hem de evinde öyle bir tokat yedi ki kupadan sonra lig havlusunu da attı.