Doğrusu G.Saray'ın bu kadar mücadele edebileceğini sanmıyordum. 3-5-1-1 kurgusu ile sahaya çıkan sarıkırmızılılar, rakibin ilk 10 dakikadaki inanılmaz baskısını kestikten sonra ancak oyuna girebildi. Defansı Meira, Servet, Emre üçlüsü ile kuran Skibbe, Kewell'ı orta sahanın sağına, Arda'yı da soluna monte etti. Baros tek forvet, Lincoln de onun hemen arkasındaydı. İlk yarıdan akılda kalan 2 pozisyon vardı. 7'de Wendel güzel ortaladı, ceza yayına süzülen topa Chamakh yükselip nefis vurdu üst direkten dönen topta şanslı taraf G.Saray'dı. 17'de ise 'ohh' çeken Bordeaux idi. Maç eksiği olduğu gün gibi aşikâr olan Kewell, golü atsa G.Saray erkenden tur havasına bile girebilirdi. Bizden Baros, onlardan da Cavanaghi aslında gol olabilecek iki-üç pozisyon yakaladı. İkinci yarıyı da göz önüne alırsak kaleci De Sanctis gecenin adamıydı. İsviçreli hakem Claudio Circhetta'nın kararları hep ev sahibi ekibe yaradı. Bütün avantajları rakibe verdi. İnanılmaz taraf tuttu.
G.Saray turu geçer İkinci yarıda Baros'un yerine giren Nonda kesinlikle Baros'tan iyi değildi. Müthiş bir ikinci yarı izledik. Devrenin ilk çeyreğinde iki ekip de tempo yükseltti. 20 dakikalık süreçte Sanctis sahne aldı, inanılmaz toplar çıkardı. Sabri- Kewell değişikliği yerindeydi. Sabri iyi bindirmeler yaptı ama top bir türlü Nonda, Lincoln ve Arda ile buluşmadı. Gol atsaydık bence tur garanti olurdu. Bunun için fırsat da yakalandı ama kimse beraberliği küçümsemesin. Ligi angarya gören Cimbom, Avrupa için hırs yapmış. İsviçreli Claudio nasılsa ikinci maçı yönetmeyeceğine göre bu istek, Sami Yen'deki rövanşta G.Saray'a turu getirecektir diye düşünüyorum.