Beşiktaş'ın Antalya ile kupa ve ligde oynadığı maçlarda aldığı başarılı sonuçlara rağmen iyi futbol oynamadığının altını çizmiştik. Özellikle orta saha organizasyonları, takım kurgusunda sıkıntılar olduğu, dinamik takımlar, güçlü orta sahalar karşısında siyah-beyazlı takımın zorlanacağını ifade etmiştik. Konya karşısında da gördük ki Beşiktaş'ta bu sancı bir süre daha devam edecek. Antalya ile oynanan son maçta yeni transfer Ernst ve Uğur İnceman'ın yükünü orta sahada Uğur almıştı. Ernst pozisyonlarda doğru yerde, doğru hamlelerde bulunmasına karşın sisteme ve arkadaşlarına uyumsuzluğu hat safhadaydı. Dün Sivok ve biraz önünde Ernst bu yükü paylaştı. Ancak 1 haftada uyum sağlamasını beklemediğimiz ne Alman panzerinin ne de arkadaşlarının ideal orta sahaya ulaşmaları için çok çalışmaları gerektiğini gördük.
Yusuf'un etkisiz futbolu Bu yapıda Yusuf'un liderlikten uzak, etkisiz futbolu da etkilenince orta sahanın hakimiyeti Konya'ya kaldı. Defansta Kratochvil'in akıllı müdahaleleri, orta sahada Ayman, Da Silva ve Poljak'ın dinamik futbolları eklenince bu sonuç çıktı. Bu arada kendisine her atılan topu kontrol eden, takımının ilerde çoğalmasını sağlayan Veysel'i unutmamak gerek. Buna karşın Beşiktaş, Veysel'in buluştuğu kadar Bobo'yu topla buluşturamadı. Bunda Serhat Akın'ın Veysel'le yakın olmasının da etkisi vardı. Kuşkusuz Bobo'nun yalnız kalmasında böyle bir partnerin olmamasının etkisi vardı. 2 puan önemli kayıp ama Trabzon maçına kadar orta sahanın sabahtan akşama kadar "Birlikte nasıl paslaşılır, atağa nasıl çıkılır? Kim nerede durmalıdır?" diye çalışması gerek. Bu kadar sürede ve bu kadar kadro değişikliklerin olduğu bir takımda düzeltilebilir mi? Zor gözüküyor. Ancak ölü toplara ve yıldızların bireysel gol çıkışlarına umut bağlamak yeterli değil. Orta saha düzelmezse Beşiktaş bu yarışta çok yara alır.