Anlamak gerçekten zor, kendini toparlamakta olan bir Yattara ikinci defa sahadan alınıyor, yerine Alanzinho umut olarak sahaya sürülüyor ama adamın ayağına 20 dakikada 2 top değiyor. Çok net söylüyorum bu şekilde futbolcu Trabzon'da gırla var. İki ileri bir geri gitme ile bu takıma bir şey katamazsınız. Fakat temenni ederim ki bu oyuncu Trabzon'a faydalı olsun. Gerçekten Ersun hocayı anlamak zor! Kilitleyerek oynayan bir rakibin açılmasının tek ilacı takımı açıklara yönlendirmenizdir. Yattara gibi bir adamı orta sahanın ortasında oynatarak açık aksiyonlarını ortadan kaldırırsanız maçları bu şekilde zora sokarsınız. Takımınızda zaten açıktan top taşıyan adam kıtlığı varken Yattara'yı hem bu şekilde kullanmak, üstelik olur olmaz zamanda dışarı almak biraz anlamsız geldi bana. Bir takım ki bu kadar pozisyona giriyor ve maç bunca pozisyona rağmen zor kurtarılıyor. Burada Trabzonspor'un şanssızlığı mı yoksa beceriksizliği mi ne derseniz deyin. Fakat her zamanki olay bu maçta da tekrarlandı. Adeta maçların başında yakalanan pozisyonlar kaçırılıp, oyunu zora sokma adeti bu maçta da devam etti gitti. Ankaragücü, maçın ilk onbeş dakikasının hakimi ev sahibi Trabzon'un kontrolünde geçmesinden sonra oyunu istediği gibi yönlendirdi. Orta sahayı kilitleyen Ankaragücü adeta tüm hava topları ve birlikte savunmasının zamanında kapanması ile Trabzon forvetine nefes aldırmadı.
Semavi yıldızlaştı Bu arada A.Gücülü Semavi'nin sahada basmadık yer bırakmayarak her topa müdahalesi bu oyuncunun yıldızlaşmasını sağladı. Trabzonspor'da ise hava toplarına bırakın yön vermeyi, müdahale dahi edecek bir adam mumla arandı. Golde de Trabzon kalecisinin hatalı duruşunu görmeden geçemeyiz. Saha ve seyircisi, hatta belki de Türkiye'nin hiçbir yerinde rastlanmayacak kadar takımını destekleyen ve sahip çıkan seyirciye bu şekilde bir futbol ortaya koymak ne teknik ekibin ne de futbolcuların hakkıdır.