Aragones'in Trabzon maçındaki 11'den 4 kişiyi kenarda tutmasına karşılık, Ertuğrul Sağlam tam takım çıkmayı yeğledi. Bu da normal. Çünkü Anadolu takımlarının Avrupa'ya gidebilmek için en kestirme yolu kupa olduğundan bu maçlara daha hırslı hazırlanıyorlar. Zaten ilk dakikalardan itibaren bunu da gördük. İlk 45 dakikada hiç pozisyon bulamayan Bursa anormal sertliklere başvurdu. Niyetleri Fenerbahçeli futbolcuları yıldırıp, Bursa'ya en azından beraberlikle dönebilmekti. Bu tekmelerden birinde Ali Tandoğan, Carlos'un dizine acımasızca tabanla girdi, direkt kırmızı gerektiren hareket ne yazık ki sarıyla bile değerlendirilmedi. Arkadan Lugano'ya yapılan çok açık bir penaltı da es geçilince "Acaba" dedik, "Seyircinin sabrı mı sınanıyor, saha mı kapattırılmak isteniyor." 'Fenerbahçe'nin hakemleri' damgası vuranlar da herhalde televizyonlarının başında kızarmışlardır. Trabzon maçında verilmeyen penaltıdan sonra dün ikinci oldu. İyi, böyle devam edin!
Emre'yi çok beğendim Alex'in yokluğunda görevi Deivid devraldı. Güiza'nın yerine de taraftarların özlediği Semih vardı. Sağ kanatta Kazım, sol kanatta da Vederson yeni isimlerdi. Alex ve Uğur Boral'ın 18'de bile olmaması merak uyandırdı. Fenerbahçeli futbolcuların mücadelesini çok beğendim. Emre özellikle ikinci devredeki futboluyla "Artık ağırlığımı koyacağım" der gibiydi. Kazım'ın çok iyi oynarken, kenara alınması ise hiç hoşuma gitmedi. Şu bir gerçek ki F.Bahçe'nin sisteminde, dünyanın en iyi forvetini de getirseniz işi çok zor. Bu tek forvetli oyunda elbette tercih edilecek isim Semih olur. Çünkü topu iyi saklayan ve servis yapan bir futbolcu. Ama görüyoruz ki o da aynı Güiza gibi ceza sahası içinde yalnızları oynuyor. Geçen maç Güiza çıkıp Semih girmişti. Şimdi de Semih çıktı, Güiza girdi. Herhalde İspanya ve Türkiye gol krallarını yan yana seyretmemiz mümkün olmayacak! Neticede F.Bahçe, Vederson'un korneri Deivid'in kafasıyla Brezilya işi bir golle Bursa'ya avantajlı gidiyor.