Beşiktaş, Mustafa Denizli ile sezonun en iyi maçlarından birini Türkiye Kupası'nda G.Antep deplasmanında oynamıştı. O karşılaşmada son dakikalarda gelen golün ötesinde, takım kurgusu ve orta sahadaki dinamizm açısından bize göre sayın Denizli'nin en iyi maçıydı. O maçta yapmadığı bir şeyi denemiş, orta sahayı koşan oyunculardan kurulu 3'lü bir yapıya bırakmıştı. Mustafa Denizli dün kupa maçında Antalya karşısında benzer ve sürpriz bir kadro sürdü. 3 prensini "Nobre-Tello-Üzülmez'i" kulübeye çekti. Ama daha önemlisi 4-1- 4-1 dizilişiyle ön liberoda Sivok, onunda önünde Cisse-Uğur üçlemesiyle orta sahayı dinamik tuttu. Yoğun yağış, su tutan zemin, zaman zaman sertleşen rüzgara Antalya'nın hırslı futbolu da eklendiğinde sahaya sürülebilecek en iyi 11'lerden biriydi. Siyah-beyazlı takım rakibi karşısında ezilmediği gibi, oyunu kontrol eden taraf da oldu. Bu takım Ertuğrul Sağlam'ın düşüncesinde çift ön liberolu bir yapıyla kurulmuştu. Ancak farkı dün Antalya karşısında Denizli'nin takımında "10 numaranın" da olmamasıydı. Mustafa Denizli çoğu maçında orta sahada "çok koşan, sert oynayan" defansif oyuncuları tercih etmeyerek Tello tarzındaki teknik futbolculara şans verdi. Bu takımın mutlaka ve mutlaka çift ön libero ile oynaması şart. İşte G.Antep maçı, işte Antalya karşılaşması.
Zan, eskisi gibiydi! Mehmet Özdilek, Antalya'ya ruh vermiş, kalite getirmiş. Ancak sanırım solda oynayan Ekrem ve Serdar Özkan'ın bu kadar dinamik oynayacaklarını beklemiyordu. Çünkü iki futbolcu o alanı çok iyi kullandı. Dün Toroman'dan sonra Gökhan Zan'ın da giderek yükselen performansı ön plana çıktı. Beşiktaş'ta eksik olan şey 10 numaranın yokluğunun hissedilmesiydi. Ya içerden birileri bu sorumluluğu alacak, ya da Mustafa Denizli birilerine verecek.