Sadece Trabzon değil ülkenin alt yapı uygulaması arızalı. Çocuk yetiştirmiyor, cevher arıyorlar. Koca Fatih Terim bile aynı şeyi söylüyor: 70 milyonluk Türkiye'den 70 cevher bulacağız... Ne cevheri, hazine mi bu? Define mi arıyorsunuz? Aramayla bulunur mu? Hadi buldunuz, doğuştan yetenekli bebek yeter mi? En uç örneği Arda, Barış, Aydın. Futbol için her türlü donanıma sahip cevherler. Üstelik 10 yıldan fazla alt yapı eğitiminden geçmişler. Birbirlerine çok benziyorlar. Oynadıkça eksiğini kapatan Arda ve diğer cevherler. Ortak eksiklik, takımla beraber oynama ve devamlılık. Son dönemde adı konan iki yönlü oynama sorunu. Ne demek iki yönlü oynayamıyor? Bu nasıl olur. Onca sene alt yapı eğitiminden geçmiş cevher için bu söylenir mi? Bebeler hâlâ sokak futbolunda kalmışlar. Gördükleri eğitim hiçbir şey. En zorunu doğuştan kazanmış, en kolayı yüklenememiş. Son yazıda bilmem hangi memleketten Papy'yi övdüm: "Aman gitmesin yazık olur." Neydi bebeyi beğenme sebebimiz? Oyun bilgisi, devamlılığı, moda deyimle iki yönlü oynaması... Futbol diliyle, Barış'ın yarısı etmez.
Yakından izleniyorsunuz Fakat Barış Memiş forma giydiğinde kulübeye sıkıntı veriyor. Adam kovalama eksik, top aldığında pas istasyonlarını görmüyor, oyunun istediği tempodan uzak. Normal olarak takımın hocası Faty Papy'yi alıyor bizim çocuk kenardan izliyor. Bakın söylüyorum, bugünün sorunu değil bu. Tugay Kerimoğlu gitmeden önce nasıl oynuyordu, İngiltere'de çalıştıktan sonra ki futbolu nasıldı? Yakın örnek Tuncay Şanlı. 96 senesinde Gençlerbirliği için izlediğimde rapora "Çok yetenekli bir sokak futbolcusu, ortak oyun bilgisi yüklenirse yıldız olur" diye yazmıştım. Kaç sene koşturdu burada. Yerine yakışmayan hamlelerin adamıydı. Premier Lig aşama kaydettirdi çocuğa. O cevher şimdi dünya yıldızı. Sevgili hocam sözüm şimdilik size değil. Daha yeni başladınız. Fakat izleniyorsunuz, ne istediğimizi bilesiniz dedim...