Beşiktaşlı futbolcuların kafasında şampiyonluk duygusu, imajı, vizyonu yok. Denizli bu kadronun şampiyonluk için yeterli olduğunu düşündü ama hoca bu kadronun sadece ayaklarına baktı.
***
Acı gerçek
Futbol için sadece ayak yetmiyor ki kafayı da görmek lazım. Denizli'nin en büyük hatası buydu! Futbolda şapkadan tavşan çıkması için, şapkada gerçekten tavşan olmalı. Ama şimdi bakıyorum, şapka da yok artık! Yıldırım Demirören, Oğuz Sarvan'a olan tepkisini maçtan sonra değil önce vermeliydi, tepki dediğin öyle olur! Endüstriyel futbol ikili çekişmeye dayalıdır. Bu sistem Beşiktaş'ı dışarda tutmak için kurulmuş.
Üzerinde halen tartışılan bir derbiyi daha geride bıraktık. Herkes Mustafa Denizli ve Skibbe'nin sahaya süreceği takımı ve taktiklerini merak ediyordu. Sizce Denizli'nin, G.Saray maçında sahaya sürdüğü 11 doğru muydu?
Bu 11 meselesi falan değil. Mustafa Denizli, maç sonu yaptığı konuşmada da bunları ima etti... Hangi 11'i sürersen sür,
Beşiktaşlı futbolcuların kafasında şampiyonluk duygusu, imajı, vizyonu yok. Mustafa Denizli'nin hatası ne biliyor musun? Denizli, bu kadronun şampiyon olmak için yeterli olduğunu düşündü. Ama hoca bu kadronun sadece ayaklarına baktı. İnsan o takımın başına gelince, o kadronun kafasını görüyor... Futbol için sadece ayak yetmiyor, kafayı da görmen lazım. Şimdi ikide bir, 'şampiyonluk duygusu olmayan' futbolculardan bahsediyor. 'Benim takımımda 8'inci, 9'uncu takımda oynayan futbolcuların kafa yapısı var' demek istiyor. Futbolcuları hakkında tatsız konuşan bir teknik direktör imajı yaratıyor ama maalesef gerçeği söylüyor! Biz bunu zaten biliyoruz. Gelmeden önce tersini söylüyordu, işin birinci dramı burada. İkincisi de şapkadan tavşan çıkartmaya geldi. Futbolda bunu yapabilmek için, Hıncal ağabeyin dediği gibi şapkada gerçekten tavşan olması gerekiyor. Yokmuş! Şimdi öyle bir noktaya doğru gidiyor ki durum, galiba şapka da yok artık!
Başkan Yıldırım Demirören'in derbi maçta Oğuz Sarvan'a sarfettiği sözler için yorumuzu nedir? Yıldırım Demirören o maçta da sanki başkan değil, tribünde bir taraftardı. Ama devamı kötü... Hadi diyelim ki küfürü anladık; (ki bir başkanın asla böylesine galiz küfürler etmemesi lazım) ben başkanın, sahaya giren yöneticiler için sarfettiği, "Az bile yapmışlar" sözüne inanamıyorum... Ya, Beşiktaş yönetimleri yıllardır yapmaları gereken hiçbir şeyi yapmıyorlar da sahada hakem mi tartaklayacaklardı! Yazıklar olsun! Beşiktaş duruşu bir şey vardı, bunu kaybettiler... Beşiktaş başarıyı, 'ne pahasına olursa olsuna' asla bağlamaz... Başarıyı, erdemle kazanırsa başarı sayar. Beşiktaş başarıyı, efendice elde edecekse başarı olarak görür. Bunları unutuyor muyuz? Bu tip yöneticiler, kendilerine benzer taraftarlar ürettiler resmen. Hicap duyuyorum bundan!
Nasıl davranmalıydı sizce başkan Demirören? Beni en çok üzen şey 'Oğuz Sarvan yönetimi bizi buduyor' diyorsan eğer, bu ifade senin mağlubiyetinin garantilendiği bir golden sonra söylenmez. Çıkarsın gerçek Beşiktaşlı olarak maç daha başlamadan önce, "Kardeşim, ben Oğuz Sarvan'a güvenmiyorum" dersin. Artık böyle başkanlar istiyorum ben, benim özlemim bu! Skora, tabelaya, sonuca falan göre değil. Bunu maçlardan önce söyle...
Başkan Demirören, TV görüntülerinden oluşan bir basın toplantısını yapacak yarın... Göstersin... Şimdiden söylüyorum: Eğer bu basın toplantısı bir TV programı gibi olacaksa, Mahmut Özgener federasyonunu kendisine çekidüzen vermeyecekse ya da en azından Oğuz Sarvan'ı istifaya zorlamayacaksa, kısaca 'güçlü' bir toplantı olmayacaksa yapmayın! Zamanında yapılanları da unutmadık!
Esas sorun nedir peki sizce? Olay şudur... Bütün çekişmeler, bütün endüstriyel rekabetler ikili çekişmeye dayanır. Bu medyada da böyledir, siyasette de böyledir. Hep iki büyük vardır, üçüncü büyüğe izin verilmez... Futbolda da böyle. Beşiktaş; 100. yıl şampiyonluğunun hemen ardından gelen yıl tökezletilerek, ikili şampiyonluk rekabetinin dışına düşürülmüştür... Türkiye'deki endüstriyel futbol sistemi, Beşiktaş'ı ikili süper çekişmenin dışına attı ve Beşiktaş yönetimi bunu fark edemedi! Bu sistem hareketiydi! Orada kaybettiğinin ne kadar önemli olduğunu anlayamadılar, şimdi iş işten geçiyor. Türkiye'deki endüstriyel futbol sisteminin rekabeti G.Saray ve F.Bahçe arasındadır. Sistem, mümkün mertebe bu iki takımın çekişmenin dışında kalmasına izin vermez. Ne yapar yapar, diğer takımları bekletir...
Beşiktaş ilk devreyi lider bitirseydi ne olurdu? Beşiktaş, üç büyüklerden biridir. Ama Beşiktaş da ilk devreyi lider bitirseydi aynı şey olacaktı. İş, ikili rekabete geldiğinde Beşiktaş'a da Anadolu takımı muamelesi çeker bu sistem... 100. yılda şampiyon oldu, onun hemen ardından yeniden şampiyon olsaydı eğer, zorla da olsa bu sistemi çökertecekti! Yeni bir sistem kurulabilecekti ama o meşhur sistem buna izin vermedi.