Siyah-beyazlılarda 3 yılda teknik adamlar, futbolcular ve hatta malzemeciler bile değişti. Başkan Yıldırım Demirören, "istifa" seslerine artık kulak vermeli.
- Önce hakemle başlayalım. Cüneyt Çakır'ın, Delgado'ya gösterdiği kırmızı kart hakkında ne düşünüyorsunuz? - Bir kere Delgado'nun atıldığı pozisyonda tamamen bir yanlış anlaşılma vardı. Arjantinli, o pozisyonda "Hocam ben bir kere yaptım sarı kart gösterdin" der gibi hareketler yapıp, çifte standardı anlatmak isterken, Çakır'ın kurbanı
oldu. Herkes hakemlerin art niyetli olduğunu söylüyor ama bence öyle değil. Durum daha vahim... Hakemlerimiz çok kötü. Olayları süzmekten, yorumlamaktan, futbolcularla diyalogdan acizler.
FUTBOL KALİTELİ DEĞİLDİ - Hakem Cüneyt Çakır'ın maçın genelinde ortaya koyduğu yönetimle ilgili görüşünüz nedir? - Cüneyt Çakır, tipik bir iç saha hakemliği yaptı. İlk 30 dakikada Beşiktaş'ın 14, Galatasaray'ın ise hiç faülü yoktu. Hakem, hissettirmeden, inceden inceye iç saha takımını kolladı gibi geldi bana. Hakemler 'art niyetli' diye düşünülüyor ve söyleniyor, ama kötü olmaları inanın daha olumsuz bir durum. Her şeye rağmen yenilgiyi hakemlere bağlamak yanlış olur.
- Beşiktaş'ın Galatasaray karşısında oynadığı futbolu nasıl buldunuz? -Bir kere dünkü maç iki büyük takımın karşılaşması gibi değildi. Atılan 6 gole rağmen kaliteli bir oyun ortaya konduğunu söyleyemem. Savunmaların yaptığı bireysel hatalar nedeniyle o goller gelişti. Kontrataklar ve hatalar üzerine kurulmuş bir maçtı. Özellikle Beşiktaş'ta Holosko ve Uğur İnceman'ın iki penaltıda yaptığı faulleri gerçekten anlamakta zorlandım. Orada, o hareketleri yapmanın ne anlamı var ki!
BEŞİKTAŞ GÜVEN VERMİYOR -Beşiktaş'taki en büyük eksiklik neydi? -Beşiktaş, takım halinde dirençli futbol oynamıyor. Açıkça söylemek gerekirse, kırılgan bir yapıya sahipler. Yenilen bir golden sonra, maçın gidişatını değiştirebilecek direnci gösteremiyor futbolcular. Çok çabuk dağılan bir oyun psikolojisine sahipler. Ancak burada futbolcuları değil, teknik heyeti, başkanı ve yöneticileri eleştirmek gerekir. Oluşturulan hava, şüphesiz ki oyuncular üzerinde bir baskı yaratıyor. En büyük eksiklik bu...
- Son haftalarda kaybedilen puanlarla büyük yara aldı Beşiktaş. Sizce şampiyonluk şansı bitti mi? -Beşiktaş'ın puan olarak geride kaldığı doğru. Bu telafi edilemeyecek bir fark değil. Ama bu noktadan, zirveye yükselebilecek güvenceyi vermiyor siyah-beyazlılar... Yönetim olarak, kulüp olarak, takım olarak böyle bir görüntü yok. Beşiktaş'ın ikinci yarıda ciddi bir fikstür avantajı olacak. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor, İnönü Stadı'na gelecek. Şu anki görüntüyle "Şampiyon olur" denebilecek bir güven yok Beşiktaş'a karşı.
TARAFTARLAR ÇOK HAKLI -Peki neler değişmeli? Kulübün devre arasında ne yapması gerekiyor? -Büyük bir revizyon şart. Ama bunu kadro için söylemiyorum. Mevcut kadro ligin ağırlığını rahatlıkla kaldırabilir. Beşiktaş'ın artık yapması gereken tek şey kaldı. "Son 3 sezonda neler yaşandı?" oturup, düşünülmesi lazım. Hocalar, futbolcular ve hatta malzemeciler değişti. Değişmeyen tek şey yönetim... İnönü'ye gidemeyen, başkan Demirören artık taraftara kulak vermeli. Sami Yen'e gelen bin 200 Beşiktaşlı orada "Yeter artık" diyorsa, Demirören'in artık bazı şeyleri gözden geçirmesi gerekiyor. Beşiktaş'ın geleceği için, artık yönetimin ve anlayışın değişmesi şart!