Memleketin hali bu. Hep başarılı olacaksın. 'Teknik direktör olursan' diyorum. Benim güzel dostum Mehmet Özdilek'le konuşuyoruz; "Başarılıysan yürüyorsun!" demişti Şifo. Evet başarılıysan ama hep başarılıysan 'yürüyorsun' gerçekten. Dar zamanda yürünür benim bildiğim. Memlekette takım çalıştıran teknik adamların kaderi bu. Hep başarılı olacaklar. Yoksa? Yoksası şu: Gidersin. Bu yürüyerek olur araçla olur, başka türlü olur. Türü, çeşidi fazla bu yürüyüp gitmelerin. Mustafa Denizli'yi izliyorum geçen gün. Bir televizyon kanalının spor programına katılmış. Sorular ciğerine işleyen hançer. Yorumcu ve sunucu zarif davranıyor, sorular rencide etmesin diye ellerinden geleni yapıyorlar. Binlerce insanın derdini anlatmaya Mustafa Denizli'yi 'soruların denizine' çekmeye çalışıyorlar ama nafile. Bir program boyunca çözüme ilişkin bir tek cümle alamadık deneyimli hocadan.
Denizli'ye hayran oldum O konuşurken Aragones ve Skibbe geldi aklıma. Bu zamana kadar kendilerini anlatacak bir tek maç sonrası basın açıklamaları vardı yabancı iki teknik adam için. Onun dışında kendilerini anlatmak için özel bir çaba içinde olmadılar. Mustafa hocanın cesaretine şaşmamak ve hayran olmamak elde değil. Hiçbir şey anlatmadan televizyon programında neden ve nasıl durulur? Belli ki zor günler geçiriyor Beşiktaş'ın teknik direktörü. Skibbe ne anlatabilirdi böyle bir durumda onu düşündüm. Elinde her alan için alternatifli bir kadrosu var. -Sakatlık sürecindeki sıkıntıları saymazsak- Özel yeteneklere haiz adamlar. Biraz zorlandı başta belki ama şimdi öyle değil. Çıkıp iki kelam etmedi adam. Çaylaktı, deneyimsizdi, bu işi bilmiyordu v.b. bir sürü şey söyledik Alman için. Söyleyecek sözü yok muydu gerçekten? Babby Robson Manchester United'ın kötü giden maç periyodunun ardından istifayı düşünmeye başlamış başlarda. Yöneticiler Robson'ı yerine mıhlayan bir öneriyle gitmişler: "İsterseniz anlaşmanızı uzatacak yeni bir sözleşme imzalayabiliriz!" Ama bizde böyle şeyler olmuyor-olamıyor. Mutlaka bir ince ipin üzerinde herkesi ve her şeyi dengede tutarak konuşmak ya da davranmak gerekiyor. Onun için Dünya 3. bir Milli Takım yaratıyor sonra da kalitesi düşen bir futbolun ardından ağıtlar yakıyoruz. Hep söylerim top yuvarlaktır. Özellikle bizim memlekette 'asla yalnız yürümeyeceksin...'