Aragones ilk defa beni şaşırtan şekilde oyuna başladı. Bu takımın çift ön liberoyla bir şey yapamadığını aylardan beri yazıyoruz. İlk defa dün Selçuk'la tek ön libero olarak sahaya çıkıldı, Deivid öne çekildi. Her ne kadar istemesem de Güiza yine ileride yalnızdı. Eğer Alex bildiğimiz Alex olsaydı Güiza da bayram ederdi, Beşiktaş da çok daha fazla yiyeceği golle Kadıköy'den uğurlanırdı. Buna karşılık Mustafa Denizli, Beşiktaş'a (haklı olarak) beraberliğin yarayacağını düşünerek sadece Nobre, Delgado ve Serdar Özkan gibi ofansa yatkın futbolcularla takımı sahaya sürdü. Olay baştan belliydi; Fenerbahçe saldıracak, Beşiktaş direnecekti. Maç da böyle başladı. Fenerbahçe saldırıyor, Beşiktaş direniyordu. Beklenen gol aynı Galatasaray maçında olduğu gibi korner atışında ön direkten Selçuk'la gerçekleşti. Ama beklemediğimiz Fenerbahçe'nin bu golden sonra neden geriye yaslandığıydı. Elbette bu fırsatı Denizli kaçırmazdı. Çok etkili geldiler. Nobre'nin ayağıyla bir gol buldular. Arkadan suskun ve yalnız golcü Güiza'nın muhteşem vuruşuyla Fenerbahçe öne geçti. Ama şu vuruşu yapan aynı Güiza'nın bomboş kaleyi kaçırdığı golü de yadırgamadık desek yalan olur.
Aragones artık gitmeli Cisse'nin atılmasıyla da Fenerbahçe farka gidecek diyenler yanıldılar. Çünkü Aragones 10 kişi kalmış Beşiktaş'ı imha etmek yerine ona beraberlik şansı tanımak için elinden geleni yaptı. Alex'i çıkarıp Josico'yu aldı. Gene çift ön liberoya döndü. Başarılı olduğu sistemden başarısız olduğu sisteme dönmek ona yakışır mı bilmem ama Beşiktaş bu şansı kullanamadı. Deivid'i çıkarıp Ali Bilgin'i almasının ne anlama geldiğini bilemedim. Uğur Boral'la da Vederson'u değişti. 2-1'e yatmaya çalıştı. Allah onu korudu. Holosko'nun vurduğu top gol olsaydı şimdi neler konuşulacaktı? Aragones, Fenerbahçe'nin teknik adamı değildir. Eğer Fenerbahçeliler, 11'e 10 kalmış rakipleri karşısında maçın bir an önce bitmesini diliyorsa, bu teknik adamla artık fazla vakit geçirmenin yararı yoktur. Biliyorsunuz Güiza'yı hep savunuyorum. Belki goller kaçırıyor ama attığı golü gördünüz. Bu adam, yalnız adam. Biraz destek görürse büyük işler yapacaktır. Ve ona sahip çıkmamız gerekir. Son haftalarda gündemdeki herkesin beğendiği 'Issız Adam' diye bir film var ya, işte ben Güiza'yı ona benzetiyorum.