Hafta içi saha dışında yaşanan olaylardan sonra Ankaragücü karşısına çıkan Fenerbahçe; Roberto Carlos, Semih ve Uğur Boral gibi önemli oyuncularından yoksundu. Aragones önündeki Porto ve Beşiktaş derbisini de düşünerek çıktığı Ankaragücü maçında savunmada Vederson'a sol açıkta Emre'ye, Semih'in yerine de Alex'e yer vererek başladı. Tek santrorlu oyun sistemi olan 4-4-1-1 oyun dizilişiyle sahaya çıkan Fenerbahçe kazanmaktan çok uzaktı. Kazanmak için de hiçbir varyasyon yapamadı. Bu sistemin işlemesi için kanat oyuncuları Deivid ve Emre'nin Güiza'ya hücumda destek olması, arkadan gelen Alex'in de aralara bırakacağı toplarla Kanarya'nın gol bulması şarttı. Ama dün bunları sahada hiç göremedik. Fenerbahçe özellikle ilk yarıda kazandığı her topu yan pas yaptı. Bu da rakibinin işine geldi. Deivid maç boyunca çok kötüydü. Alex de sorumluluk almadan rahat oynadı. Savunma bu maçta dengeli bir oyun sergiledi. Özellikle Gökhan hücumda etkili oldu. Emre'den kanat oyuncusu olmayacağını bu maçta gördük. Aragones ikinci yarıda beraberliğe razı olan takımını ateşlemek için Selçuk-Colin değişkiliği yaptı. Colin Kazım oyuna hareket getirdi. Fakat hücum hattında çoğalamayan Kanarya, Ankaragücü karşısında pozisyon bulamadı. Güiza gol atamıyor. Nasıl golcü bu diyorlar. İnsaf adam nasıl atsın? Dört savunmayla boğuşuyor bir de defansa gidip top çıkarıyor. Günahtır!
Bir puana razıydı Oyuna sonradan giren Maldonado ve Gürhan bu formanın yükünü taşıyabilecek oyuncular olmadıklarını dün bir kez daha gösterdiler. Kısaca Fenerbahçe oynadığı oyunla razı olduğu bir puanı aldı. Zico döneminden beri bir şey dikkatimi çekiyor. Nedense Avrupa maçları öncesi yabancı oyuncular lig maçlarında sahada yürüyor. Bence bu maçlarda teknik ekip yerli oyunculardan kurulu bir 11'le sahaya çıkarlarsa daha iyi olur. Beyler Avrupa'ya açılan kapının Süper Lig'den geçtiğini unutmayalım. Maçın hakemi Fırat Aydınus hatasız bir maç yönetti.