Sıradaki gelsin Avrupa'nın en iyi sekiz takım arasına girmek için ülkemizi bu arenada temsil eden tek takımımız Fenerbahçe oyunu kendi sahasında kabul ederek maça başladı. Bu tip maçlarda en iyi savunma hücumdur. Özelikle böyle bir kötü savunmaya sahip Sevilla karşısında bu yapılmalıydı. Ancak orta alanda Selçuk'un ayağındaki topu kaptırması Volkan'ın serbest atıştaki büyük hatası Alves'in ayağından golü görmemize neden oldu. Orta alanda Aurelio ve Selçuk'un rakibe yalancı müdahaleleri, sağ kanatta Gökhan ve Deivid'in etkisiz oyunu vardı. Özelikle sol kanattaki Capel'in etkili oyunu sonucunda yine ortada Aurelio ve Selçuk ikilisi ve Volkan'ın hatası ile 9. dakikada Keita'nın göstere göstere attığı 2. gol şaka gibiydi.
Volkan'la gitti ve geldi Bu golden sonra oyunu dengeleyip kazandığımız duran topta Deivid'in ayağından bulduğumuz golle morallendik. Bu moralle Alex oyuna ağırlığını koymaya başladı. Rakip kaleye daha fazla gitmemize sebep oldu. 2. gole kadar sahada ne yaptığını bilen ve tek ayakta kalan Vederson ve Uğur'du ama yine Selçuk'un müdahale etmekte geç kaldı, Lugano'nun zamanlama hatasında Kanoute'nin golüyle yine dengeler bozuldu. İlk yarıda kaçan goller tamamen beceriksizlikti Fenerbahçe adına. 2. yarıda olması gereken değişiklik Selçuk-Semih ile oldu. Zico'nun doğrusuydu bu doğru. 79. dakikada Deivid'in golüyle maça denge geldi. Fenerbahçe'de verilen mücadele ve oynanan futbol alkışa değerdi. Maç Volkan'la gitti Volkan'la geldi!