Bu yazdığım kişiler için aldıkları görevin lütuf mu, şans mı; önlerine çıkan bir fırsat mı olduğunu aşağıdaki yazıyı okuyunca anlayacaksınız. Geleni de getireni de; görüneni de, göstereni de suçlamıyorum. Fakat 14 bin hocanın olduğu bu ülkede muz ortalar niye hep aynı aktörlere gelir, çelişki orada. Kesinlikle buradan kötü oluyor demiyorum; ama durum bu. Lig TV'de yorum yapan hocalarımız, çok geçmeden bir yerlerde işi kapıyor. İçlerinde yakın dostlarım var, üzüleceklerini biliyorum. Doğru şeyleri de yazmak gerek ama"Bu işin sırrı sadece ekrana çıkmak mıdır?" diye kendi kendime soruyorum. Benim bulduğum cevapla sizinki aynı olmayabilir. Lig TV aslında çok önemli bir görev ifa ediyor. Vitrine çıkarıyor teknik direktörlerimizi ve orada yorum yapanlar da çok geçmeden teklifler alıyorlar. Hemen ilk akla gelen hocalarımızı sıralarsak; Mustafa Denizli Beşiktaş, Yılmaz Vural Manisaspor ve Kocaelispor, Erdoğan Arıca ve Ergün Penbe Hacettepe, İlker Yağcıoğlu Sakaryaspor ve en son Güvenç Kurtar Bursaspor, Ümit Kayıhan (Geçen sezon yorumcuydu) Denizlispor'un hocalığına bu televizyonda yaptıkları yorumlardan sonra başladılar. Arada unuttuklarımız da var elbet... Bu kadar işsiz teknik direktörümüzün olduğu ülkemizde televizyona çıkmak, orada kendini hatırlatmak çok önemli demek kiKerameti başka yerde arayanlara duyurulur; keramet ekranda. Susan ve pusanlara iş yok. "Sırada kim var?" sorusunu da sorduktan sonra "Hakkını nasıl öderler, sağ olasın Şansal ağabey!" diyorum.