4-1'lik maçtan sonra Galatasaray cephesi Mahmut Uslu'ya büyük tepki verdi. O anda aklıma Ali Sami Yen'de oynanan maçlar geldi. Sürekli edilen küfürler, atılan yabancı maddeler, federasyonun kıyak yapıp sadece 5 maçla cezalandırdığı maçlar vs. vs... Hani zannedersiniz ki küfüre anormal karşılar. Divanda bile Mahmut Uslu konuşuldu. Sanki bir tiyatro! Ertesi gün gerçekler bir kez daha ortaya çıktı. Ayhan Şahenk'te sahaya taşlar, şişe kırıkları atılıyor, gün yüzü görmemiş küfürler salonu inletiyor. Hem de kimlere?.. Bayanlara beyler, bayanlara. Yönetici Ahmet Dedehayır, şeref tribününe sokulmuş 3-5 fedaiyle Neşet Yalçın'a küfür edip saldırıyor. Adnan Polat'ta tık yok, ne durun demek var, ne ayağa kalkma... Hiçbir şey yok. Hani tepkiler? Yok. Peki neden? Neden olacak, Fenerbahçe'den bir mağlubiyet daha alıyorlar da ondan. Sporda yarışmak elbette önemlidir ama daha da önemli olan yenilgileri hazmedebilmektir.