- Aykut hoca, 'Fenerbahçe kazansın' diye elinden geleni yaptı. Niyeti kötü olmayabilir ama bilinç altında ne var bilemem - Sen De Nigris'i kenarda tutarsan, Ankarasporlu futbolcu, hocasının niyetinin ne olduğunu anlamaz mı! - Maç sonundaki görüntüler fair-play miydi, yoksa 'Oh istediğimiz gibi bitti' sevinci miydi; anlayamadım
Fenerbahçe ligin çıkışta olan takımlarından Ankaraspor'u da mağlup etti. Duran toplardan organize bulduğu gollerle dikkat çekiyor. Bu biraz da 'Aragones'in farkını hissettirmeye başladığı' şeklinde yorumlanıyor. Bu Fenerbahçe medyası kadar matrak bir medya dünyada yok. Bu kadar dönek, bu kadar tabelacı bir medya dünyada yok.
En palavra medyada bile belli bir tutarlılık vardır. İki gün evveline kadar Aragones'i eleştirenler şimdi Aragones'e pay çıkarıyorlar. Ne Aragones'i!.. Fenerbahçe, Galatasaray maçı ve Ankara maçını top oynamadan kazandı, hiçbir şey yapmadan kazandı. İkisinde de Fenerbahçe kazanmak için hiçbir şey yapmadı. Birinde Galatasaray, birinde Ankaraspor ikram etti. Maçın sonunda Fener seyircisi, "Fener" diye mi bağırdı? Aykut Kocaman'a tezahürat yaptı. Fenerbahçe medyası bunun bile farkında değil. Aykut Kocaman, 'Fenerbahçe maçı kazansın' diye elinden geleni yaptı. Şimdi diyecek ki 'Hıncal ağabey ne alakası var.' Niyeti kötü olmayabilir ama 'bilinç altında neler var' kendi de bilmiyor, ben de bilmiyorum. Pozisyonu yok maç boyu Ankaraspor'un... Son 10 dakikada De Nigris oyuna girdi, 3 gol pozisyonu buldu. O De Nigris nasıl 80 dakika kenarda tutulur? De Nigris, Türkiye'nin en iyi santrforlarından bir tanesi. Sen De Nigris'i kenarda tutarsan Ankarasporlu oyuncu, hocasının niyetinin ne olduğunu anlamaz mı? Gözlerime inanamadım. Sakat zannettim. 80'de bir baktım ki oyuna giriyor. Vay anasını Aykut hoca ya!.. Sahada hiçbir şey yapmıyor Ankaraspor, Aykut hoca müdahale etmiyor. Yaptığı müdahale 45. dakikada takımın o ana kadar en iyi futbolcusu Özer'i oyundan almak. Fenerbahçe'yi tehdit eden tek adam! 'Oğlum sen benim Fener'i yenmeme taktiğime ihanet ediyorsun. Gel kenara' demek gibi bir şey!..
DOSTLUK MAÇI GİBİYDİ Sarı kart gören her oyuncu kenara alınsa Türkiye'de oyuncu kalmaz. Takımlara 3 değişiklik yetmez, 73 değişiklik hakkı vermek lazım. Böyle bir şey olur mu? Göz var izan var. Aldığı her topu Fenerlilere veren 3 net pozisyonda 'şut atıyorum' diye geri pasından daha yavaş vuruşlar yapan Mehmet Çakır'ı 90 dakika oyunda tuttu. Fener'in en iyi oyuncusu gibi oynuyor çünkü Mehmet Çakır. Buna karşılık Fener'i en çok tehdit eden Özer'i oyundan alıyor. Gol atacak tek adam De Nigris'i de 80'de oyuna sokuyor. 6 asisti olan Özer, Türkiye'nin asist kralı. Golcü De Nigris'i oyuna sokarken asist yapacak futbolcu oyunda yok. Yani Ankaraspor'u, Aragones planlasa bu kadar başarılı olur. Aykut Kocaman'a hakkını veren de Fenerbahçe seyircisi!.. Maçın sonunda Aykut'a tezahürat yaptılar. Maç sonundaki görüntüleri konuşmak istemiyorum. Onlar fair-play miydi yoksa fair- play'in ötesinde 'Oh maç istediğimiz gibi bitti' sevinci miydi; anlayamadım! Ben böyle bir şey görmedim. Maçın sonunda rakip oyuncuya gider formanı verirsin, o da formayı verir; el sıkışır, öpüşürsün, tamam. Ama sarmaş dolaş soyunma odasına kadar gidiyorsa iki takımın bütün oyuncuları bu bir 'özel dostluk maçı' demektir. Metin Oktay ile Can Bartu'nun jübile maçı gibi. Can, Galatasaray forması giyer, Metin, Fener forması giyer; böyle sarmaş dolaş çıkarlar sahadan tamam. Ama bir lig maçında ligin ikincisi, liderlikte iddialı olan Ankaraspor, Fener'e böyle düğün bayram yenilmiş. Vay anasını!.. Türkiye'deki sportmenliğin geldiği noktaya bakar mısınız? Şimdi kıyamet kopacak!.. 'Hıncal Uluç ne demek istedi' diye. 'Bir şey' demek istemiyorum. Ben sadece bir durumu sergiliyorum. Onlar desinler bakalım!..
BENİ MAHKUM ETTİLER Derbi maçta Mahmut Uslu ile Haldun Üstünel'in tehditlere varan tartışmalar yaşadığı ortaya çıktı. Futbolcular, taraftarlar arasında bir sorun yoktu ama protokol tribününde yöneticilerin bu şekilde birbirine girmesini nasıl açıklayacağız? Vatan harika bir gazetecilik yaptı bu konuda. 'Haldun Üstünel'in kapışması' diye bir şey yok. Olayı kimse iki taraflı yapmaya kalkışmasın. Ben olayları birinci derecede izleyenlerden öğrendim. Olayın tek müsebbibi Mahmut Uslu... Savunmasına bakar mısın Mahmut Uslu'nun; "Ben Haldun'a değil, yan hakeme küfür ettim o üstüne alındı." Savunması bu düşünebiliyor musun? Bu Mahmut Uslu'ya ben yazımda "Tetikçi" dediğim için savcılar dava açtılar, yargıçlar da beni mahkum ettiler. Şimdi o savcıya, o yargıca soruyorum: 'Fenerbahçe golü attığı zaman yan hakeme ve Galatasaraylı yöneticilere küfür eden adam için ben ne demeliyim!..' Türkiye'de bir imam ve cemaat anlayışı vardır. Senin kulübünün yöneticisi, asbaşkanı her maçta böyle olaylara sebebiyet verirse o imamın cemaati ne yapar? O ülkede futbolda şiddet biter mi? Mahkemede anlatmaya çalışıyorum ki 'Mahmut Uslu olayları engelleyen değil, tetikleyen adamdır. 'Tetikçi' deyişim bu yüzdendir.' Bunun için beni mahkum etti Türk Yargısı... Şimdi soruyorum o yargıca ben: 'Nedir bu yaptığı Mahmut Uslu'nun?'