Ligin dibine çökmüş Gençler ile liderin oyunu kısır geçti. Taktik, korku üzerine kurulmuş. Takım savunmaları kaybetmemeyi gerektiriyordu. Hücum isteğini tarif etmek kolay değil. İlk devre tükendi, elle tutulur bir pozisyon yok. Gençlerli Engin'in birkaç isabetsiz şutu, hepsi o kadar. Gol için bir özel yetenek, farklı bir hamle istiyordu. O beceriyi gösteren olmadı. Bir büyük hataya kaldı her şey. Bu futbolla zirvede durulmaz. Bunun adı; Çanakkale geçilmez. Geleceğin futbolu, bilimsel çalışma, analiz falan hepsi hikaye. Kümede kalma hesabı içinde olan daha rahat. Zemin, ortam, rakibi tanıma gibi etkenler hiç ortadan kalkmadı. Geçen her dakika ev sahibi ekibin etkinliğini artırdı. Yanal'ın tarzı bu değil. Şu izlediğim başka bir şey. Bir kere dahi hücum presi olmadı. Öne sıkıştırma, hataya zorlama, karambol oluşturma, hepsi rafa kalktı. Kontrollü futbol diyorlar buna. Savunma dengesi kabul de hücum işi sancılı. Gol atmadan zirvede durulur mu? Oynadıkça sezon başı değerlerinden uzaklaşıyor Trabzonspor. Bir önlem, bir çare, ekibi hareket getirecek bir akıla ihtiyaç var. Bir saatlik oyunun bize söylettiği buydu. Son çeyrekte maçı kazanmak için daha da yüklendi ev sahibi. Sıkışan savunma uzun toplar çıkardı. Bu toplardan pozisyon yakaladı Trabzonspor.
Bayraklar çıkıyor Umut Bulut'un golü bir şans anıydı. Sonrasında ev sahibinin baskısı direğe takıldı, Sylva'nın ellerinde eridi. Savunmada Egemen ile Song ikilisinin olumlu futbolu başkentte alınan üç puanda en büyük etkenlerden biriydi. Şu kadar kötü giden oyunda Ersun hocanın değişiklik yapmaması ilginçti. Hakem Fırat Aydınus iyi bir yönetim gösterdi. Trabzonspor bu futbolla kazanacaksa hep, bordo-mavili taraftarlar bu sezon sandıktaki bayrakları çıkarıp şampiyonluk sevinci yaşamaya hazır olabilirler.