Bu hafta, spor yazarı olup da F.Bahçe-G.Saray derbisiyle ilgili olarak söyleyecek sözü, yazacak cümlesi olmayanı ayıplarlar vallahi! "Ne olur ne olmaz!" deyip gördüğünüz gibi hemen başlığı yapıştırdım. Zaten herkes nefesini tutmuş, bu maçı bekliyor; diğer mevzular kimin umurunda! Döviz değil, tansiyon yükseliyor; doğalgaz zammı değil, maçın sonucu önemli. Bir hafta hazırlığını, bir sezon sonucunu konuşuruz. Küresel krizi bile bir haftalığına derin dondurucuya koyduk. Varsa yoksa derbi. Merhum Kazım Kanat ağabeyin hepimize miras kalan, bana da sirayet eden enfes deyişiyle "Beyaz mevzulara siyah bakma" huyu, bu kez aykırı olarak bize bulaşmış olmalı ki F.Bahçe-G.Saray maçına bir başka gözle baktım. Malum tatlı bir yalanımız var, gazetelerimiz inatla bu başlıkla çıkıyor. Hoşumuza da gidiyor, itiraz etmiyoruz: Dünya Derbisi! Dünyası Edirne'den öteye geçmeyenler için doğru bir tespit, doğru bir ifade doğrusu! En son yazacaklarımı en baştan söyleyeyim, kızacaksanız da kızın, laf uzamasın. Bu maç, bir "Dünya Derbisi" değil, "Türkiye Derbisi"dir, nokta. Sonucu Türkiye'de konuşulan, tartışması Türkiye'de biten bir maç o kadar. Eeee, daha ne zorluyorsunuz Allah aşkına! Yılların süregelen sömürüsüdür bu, itiraz edenin vay hâline! Dünya Derbisi dediğiniz maçı, dünyada kaç kişi seyreder, kaç ajans merak edip haber geçer, hiç merak ettiniz mi? Kaç ülke televizyonunda naklen yayınlanır, kaç ülke tartışmasını yapar, kaç ülkede lafı edilir; tık yok! Cevap verin beyler! Dünyada kaç derbi biliyorsunuz, kaç ülke var? Soru, soru, soru; cevap yok!