Kocaelispor'un içinde bulunduğu durumu düşünün. Yabancıları paralar zamanında ödenmediği için bu maç öncesi firarda, hocası cezalı olduğu için locada! Dün geceye kadar puan cetvelinde 9 maçta topladıkları 2 puanla içinde bulundukları durum içler acısı. Bu da doğal olarak şampiyonluk kovalayan Beşiktaş'ı maçın mutlak favorisi yapıyordu. Bu satırların yazarı başta olmak üzere çoğu kişi siyah-beyazlı takımın bu maçtan ihtiyacı olan morali farklı bir skorla alacağını tahmin ediyordu. Her ne kadar futbol istatistik olmasa da eldeki verilen çoğumuzu böyle düşünmeye itmişti. Kocaelispor'un esame listesine bakıldığında gün görmüş, kalitelerini büyük takımlarda göstermiş futbolculardan kurulu. Murat Hacıoğlu, Serdar Topraktepe, Ahmet Dursun, Serhat Akın, Kemal Aslan, Serdar Kulbilge, Tolga Seyhan ve diğerleri. Belli ki şimdiye kadar sahada ruhlarıyla değil, isimleriyle oynamışlar ve takım olamamışlar. Ama konumuz bu Kocaelispor'un ne zaman takım olabileceği değil. Dün son haftalarda can çekişen Beşiktaş'a bırakın coşkulu moral vermeyi, kan kusturacak bir oyun ortaya koydular. Siyah-beyazlı takım hiç beklemediği bir şokla maça başladı. Kendi evinde baskın yedi! Ev sahibinin topu orta sahada eveleyip gevelediğini gören Kocaeli 15'te Taner ve 16'da Semavi'yle 2-0 öne geçti. Sivok'un sürekli ileri çıkma arzusu defansın kademesini zafiyete uğratırken Tello ve Delgado'nun su bölümlerde defansa yardımcı olmaması takım adına rahatsız ediciydi.
Sivok faktörü Beşiktaş'ın tempo yükseltmeye başlamasıyla birlikte Kocaelispor'un direncinin kırıldığı gözlendi. Nobre, Holosko ve Delgado'nun golleri 'yıldız' kavramıyla açıklanabilecek bireysel hareketlerin ardından geldi. Nobre'nin ikinci ve Bobo'nun golünde ise takım organizasyonun etkisi büyüktü. Sakatlanan Cisse'nin yerine Gökhan Zan'ın girmesiyle Sivok ön liberoya çekildi. Ön liberoya çekilen Sivok'un temposu ve sertliği oyuna çok olumlu yansıdı. Delgado ve Tello'nun kibarlaştırdığı orta sahaya dinamizm kattı. Bursa maçında kendisini cezalı yapan kartı ise futboluna gölge düşürdü. Yaptığı faul gereksizdi. 2-0'dan 5-2'ye maçı getiren bir takım olarak Beşiktaşlı dün geceden keyif alabilir. Ancak 10 maçın 8'ini kaybetmiş bir takıma atılan 5 golden ziyade öncelikle yenilen 2 golün muhasebesi yapılmalıdır. Mustafa Denizli bu sorunu çözmediği müddetçe başının çok ağrıyacağı kesindir.