Türk insanına kanser virüsü gibi enjekte edilen 'Dün dündür..' lafı bugünde birçok insan tarafından hâlâ bir yöntem, bir çıkış yolu olarak kullanılmakta. Ancak toplumsal hafızanın var olduğuna ve kolay kolay eski günleri, olayları unutmadığına inananlardanım. Bu topluma 'Balık hafızalı, ya da aptal' diyenlerin ve öyle davrananların toplumdan uzak yaşayan insanlar olduğunu görüyorum. Bu yaklaşımı neden yapma ihtiyacı hissettim. Türkiye gerçeğinin önemli bir yansıması olarak kabul ettiğim Beşiktaş'ta yöneticiler 'Dün dündür..' mantığıyla olaylara da yaklaşsalar da taraftarın, kapalının bilinçli, sorgulayan ve düşünen bir toplumsal hafızaya sahip olduğunu izliyorum. G.Birliği ile iyi bir başlangıç yapmış Mustafa Denizli'ye İnönü'ye ilk adım atışında Çarşı Grubu'nun alkışlamayan, tepki de vermeyen nötr tavrında derin bir hafıza görüyorum.
Defansın dikkati çekilmeli Hiç kuşkusuz 'derinlerde' kalan bu soğuk ve sessiz tavır maçlar kazanıldıkça, ya da şampiyonluğa ulaşıldığında yerini sarılmaya bırakabilir. Rıza Çalımbay'a, Ertuğrul Sağlam'a, Ziya Doğan'a, Ali Gültiken'e, Mehmet Özdilek'e gösterilen sevgi ve sahiplenmeyi taraftardan Denizli için şu ortamda beklemek zaten hayalcilik olur. Başarılı sonuçlar Beşiktaş'ın da yönetimin de Mustafa hocanın da ihtiyacı olan tek şey. Sivas maçı dün Beşiktaş için çok önemliydi. Oyunun genelde hakimi siyah-beyazlı takımdı. Ancak Zapatocny'nin büyük hatası, güçlü forvetler karşısında bu defansın zorlanacağı gerçeğini hatırlattı. Bu maçta her iki takımın yakaladığı ve kaçırdığı pozisyonlara bakılınca skor tabelası daha renkli olmalıydı. Mustafa hocanın gol organizasyonlarında özellikle son paslarda çok fazla üzerinde durması gerek. Bu kadar yüksek motivasyonda bu goller atılamıyorsa ve bu maç kazanılamıyorsa ilerde bu takım sürpriz puan kayıpları yaşayabilir.