Yeni transferleri ve hocasıyla bu sene Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi'ne iyi bir başlangıç yapamayan Fenerbahçe bilen bilmeyen herkes tarafından eleştiriliyor. Ve her şey kaybedilmiş gibi futbolcusundan başkanına kadar suçlanıyor. Umutsuzluğu düşmek ve paniğek kapılmak olmaz. Hataları tehşis edip tedavilerine geçmek bu düşüşü durdurmak için gereklidir. Önem sırasıyla bunları söyle sıralayabiliriz:
Kondüsyon eksikliği Daum ve Zico zamanındaki takım maç biterken bile goller atacak kadar çok koşan ve uzatmalı maçlarda bile yorulmayan bir kondüsyona sahipti. Şu anda durarak izahlı yapılan ve en fazla 1.5 saat süren idmanlar nedeniyle futbolcular sahada yürüyor ve 60 dakika sonra adeta duruyorlar. Bu zamanda da çok koşan genç rakipleri fırsatları değerlendirip golleri atıyor. Nitekim bu sezon yenilen gollerin ekserisi, ikinci yarı ve son dakikalarda oldu. Koch ve Edu'yu mumla arıyoruz.
Hatalı transferler Evvel ki yıl şampiyon olan Fenerbahçe'nin sakatlar nedeniyle orta sahası aksıyordu. Santrfor mevkii için de yırtıcı ve golcü bir elemana ihtiyaç vardı. Önce Deivid sonra da Maldonado alındı. Deivid attığı kritik gollerle özellikle Şampiyonlar Ligi'ndebaşarılı olunmasını sağlarken, Şili'nin kaptanı beklenen verimi gösteremedi. Aurelio'nun da kaçması ile orta saha tamamen çöktü ve Jesico da yaraya merhem olamadı. Kezman'ın yerine alınan Güiza ise top kontrolü az ve tek başına gol atacak klasta olmayınca beklenen başarıyı gösteremedi.
Hakem hataları Bu sezon yerli ve yabancılarla yapılan bütün maçlarda Fenerbahçe'nin en az bir penaltısı verilmedi. Gaziantep ile durum 0-0 iken Güiza'ya yapılan ve kırmızı kartı da gerektiren pozisyon Porto, Hacettepe, D.Kiev, Sivas ve nihayet Kayserispor maçlarında açık penaltıları seyirci kalındı. Eski MHK başkanı Bülent Yavuz da salı günkü Akşam'daki yorumunda "Müsabakada 3 penaltı var. Birini verdi, ikisini vermedi. 3'ü dü tartışmasız penaltı'' diyerek Halis Özkahya'nın yönetimini eleştirdi.
Sakatlıklar Alınan sonuçlarda takımın belini büken en önemli unsure çok sayıdaki yıldız futbolcunun sakatlanmasıydı. Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'ün geçen yıldan kalan ve form düşüklüğüne neden olan sakatlıklara kamp başında Deivid'in ve Vederson'unkiler de eklendi. Emre askere gidip hazırlık kampına gelemedi. Tümer, Deniz ve Selçuk da tam iyileşmemişlerdi. Milli maçta sakatlanan Semih'e son maçlarda Alex ve Lugano da eklendi. Ve nihayet Gökhan'la Emre de sakatlar kervanına katıldı. Sanırım bu durumda biraz da futbolcuların önemsiz arızaları için sahaya iğne ile çıkmamalarının da rolü var. Bence doktorlar istenen seviyede değil.