İlker Ateş: Beyefendi gibi gitti Ertuğrul Sağlam'ın basın toplantısında kullandığı sözcüklere ve kurduğu cümlelere aynen katılıyorum. Özellikle de "Adam gibi geldim, adam gibi çalıştım, adam gibi gidiyorum" şeklindeki veda mesajını alkışlıyorum. Onu, futbolculuğundan beri çok iyi tanıyorum. Kişilik yönünden her zaman "10 üzerinden 10" aldı.
Onu, ben de çok eleştirdim. Özellikle çift ön liberolu-tek forvetli sisteminin işe yaramayacağını defalarca vurguladım. Tek forvetten, çift forvete geçmesini en çok isteyenlerden biri de bendim. Ne var ki çift forvetli sistemin de Beşiktaş'a uymadığını ilk yazanlardan birisi de ben oldum. Eleştirdiğim bir diğer yönü, bir türlü ideal 11'i bulamamasıydı. Beşiktaş 6'sı lig, 4'ü UEFA olmak üzere 10 resmi maçın hiç birisine aynı kadroyla çıkmadı. Eleştirilecek en büyük yanlışı Metalist rövanşına doğru, maçı kafasında oynamamasıydı. O ağır bozgun, onun sonunu hazırladı. Yöneticiler arkasında dursa, bu istifaya gerek olmazdı. Ben, onu çok eleştirdim ama bir gün bile "istifa etsin, görevi bıraksın" diye bir yazı yazmadım. Gelecek olan kişinin işi, Ertuğrul Sağlam'dan daha zor. Çünkü, yeni teknik direktör enkaz bir orta saha teslim alacak. Şunu biliyorum; Beşiktaş, sezon içinde teknik direktör değiştirerek hiç şampiyon olmadı...
Turgay Demir:Başkan tahtaya! Süleyman Seba'dan çok şey öğrendim. Yıldırım Demirören hiç bir şey öğrenmemiş. Paragöz olduğumu düşünen Başkan ve diğerleri beni hiç tanımamışlar." Ertuğrul Sağlam'ın makyajlı konuşmasının çıplak hali bu. Bravo... İşte şimdi bizim geçen sezon her şart altında savunduğumuz Ertuğrul Sağlam gibi davrandı. Yürekten kutluyorum. "İki yönetici istifa çağrısı yapsın, iki yandaşımız, paragöz olduğunu yazsın hoca, dayanamaz istifa eder." Yönetimin senaryosu da buydu. Aynen gerçekleşti. Peki kazanan kim? Senaryosu gerçekleşenler mi, yoksa, (senaryodaki rolü oynamış durumuna düşme pahasına) erdemli davranıp istifa eden mi? Bence istifa eden... Eğer hoca kalsaydı, yönetimi eleştirilerden koruyan en önemli kalkan olacaktı. Şimdi o kalkan yok. Yönetim hedef tahtasında ve atış serbest. Artık en küçük sıkıntıda istifaya davet edilen Başkan olacaktır. Uyarı: Başkan bunca yanlış arasında bir tek doğru yapmak istiyorsa, Beşiktaş'ı Mehmet Ekşi'ye emanet etmelidir. Yeni bir yabancıdan hayır gelmez. Testi kırılmadan uyarması bizden.
Osman Aslan: Onurlu Sağlam! Futbol, hata kabul etmez, hata affetmez, cezayı keser! Futbol, eğlence oyunudur ama onunla eğlenmeye gelmez! Futboldan keyif, sonuç alabilmen için, havaya gireceksin ama havalanmayacaksın! Havalanırsan, başın döner, beyninin üstüne pike yapar, yere çakılırsın! Tıpkı; üç maç sonunda havalara girip, Kadıköy'de "UEFA Kupası'nda final" hayaline kapılan Beşiktaş'ın, Kharkiv'de uğradığı bozgun gibi! Kharkiv bozgunu; Beşiktaşlı futbolcuların disiplinsizliği ve rakiplerini ciddiye almamaları, yürekten oynamamaları sonucu konsantre olamamalarından, bir o kadar da Ertuğrul Sağlam'ın hatalarından kaynaklanmıştır! Şu gerçeği de kabul edelim; Metalist, Beşiktaş'tan daha iyi takımdır! Yanlış sistem ve istikrarlı kadro iskeletinin oluşmaması, özgüven kaybı Beşiktaş'taki huzursuzluğun nedenidir! Ertuğrul Sağlam'ın, kadro ve sistem yanlışındaki ısrarı, genç teknik adamı topun ağzına getirdi, bitirdi! Ancak!.. Her şeye karşın Beşiktaş, yenilgisiz ve iki ezeli rakibinin üstünde, üçüncü sırada! Lider de olabilirdi, olamadı, ileride olabilir! Ama Sağlam, bugünleri yaşayamayacak! Gitti! Onuruyla, dik durarak gitti! Gitmeliydi de!..