Yelkenler inmesin Trabzonspor ligde yoluna namağlup devam ediyor. Oynadığı dört maçta topladığı 10 puanla ligin zirvesindeki yerini korudu. Bordo-mavili takım geçtiğimiz sezonla kıyaslandığında önemli bir değişim var. Trabzonspor kalesinde bir gol görürken, rakip filelere 5 gol gönderebildi. Bu tablo az gol yiyen ve az gol atan bir takım kimliğini öne çıkarıyor. Takımın oyuncularının büyük bölümü sahada 90 dakika kalıyor. Yanal, ilk dört maçta 6 oyuncusunu değiştirme ihtiyacı bile duymadı. Şans verdiği diğer oyuncular ise 45 dakikaları tamamladı. Bu oyuncu yapısında bir istikrar olduğunu gösteriyor. Taraftar içeride ve dışarıda takımını yalnız bırakmıyor. Destek veriyor gölge gibi takip ediyor. Takımlarını her yerde destekliyor. Avni Aker'in tamamına yakını ise kombine ile parsellendi. Bu kenetlenme Trabzonspor'a başarıyı şimdiden getirmiş oldu. Kazanamıyorsan, kaybetme mantığını beynine yerleştiren Trabzonspor, futbolu ile göz doldurmasa da rakip üzerinde korku salmayı başardı. Düşündüren bir takım kimliği kazandı. Bunu birkaç maç daha devam ettirirse rakipler üzerindeki psikolojik baskının iyice artmasını sağlar. Kendi adına karşılaşmaları daha rahat kazanabilir. Forvete çözüm bulunmalı Savunma güvenliğine önem veren Ersun Yanal'ın öncelikle hedefi ofanstaki sorunu çözmek olmalı. Umut ve Gökhan ikilisine bir çözüm bulmalı. Bu ikili sahada yapışık kardeşler gibi oynuyor. Saha içinde birbirlerini engellemekten futbol oynayamıyorlar. Bu sorun çözülürse Trabzonspor'un futbolu başka bir keyif verir. Yanal ya ikiliden birini tercih edecek ya da bu ikiliden birinin kulübeye çekip yanına Ergin Keleş'i dahil edecek Bordo-mavili takımda şimdilik rüzgarlar olumlu esiyor. Yelkenleri şişirip bu rüzgarla alınan her yol bizi hedefe yaklaştırır. Sakın ha yelkenleri indirmeyin.. Puan almaya devam.