Geçmiş olsun Ümit Ümit Özat'ın TV'lerdeki görüntüsü hepimizin içini burktu. Dualarımızı birleştirdik, bir bütün yaptık ve Almanya semalarına gönderdik. Neyse ki sağlığına kavuştu, adam gibi adamdı. 100. yılda son maçta attığı golle Kadıköy'e veda ederken o ana kadar kendisinden esirgenen alkışlar "Ümit, Ümit" diye geri döndü. Buruktu, gözleri dolu dolu oldu. Çoktan hak ettiği alkışlardı. Kalmayı düşünmedi bile. Çok kırılmıştı. Yakından görüştüğüm bir kardeşimdi. O kırılganlığı asla canı kadar sevdiği renklere ve kulübüne değildi. Top ayağına geldiğinde ıslıklanmasından bıkmıştı. Tribünlerdeki küfüre cesurca karşı çıkan belki de ilk kaptandı. "Bu adamdan sol bek olmaz" yazıları da onu bıktırmıştı. Halbuki F.Bahçe'de olsun, Milli Takım'da olsun, (Ersun Yanal, Fatih Terim) o bölgenin vazgeçilmeziydi. Sağdışla yaptığı ortalardan birçok gol attırmasına rağmen neredeyse bu vuruşları medyamızda alay konusu olmuştu. Islıklara, küfürlere, yazılanlara isyan edip Köln'e gitti, şampiyonluk yaşadı. Şu anda Bundesliga'da kaptanlık yapan ilk ve tek Türk futbolcusu. Rahatsızlığın ardından gösterilen ilgiye son derece şaşırmış. Öyle ya nasıl şaşırmasın. Neyse neticede sağlık işidir. Fazla uzatmayalım. Geçmiş olsun kardeşim. Allah seni çocuklarına ve eşine bağışladı. Futbol hayatın başarılarla dolu geçiyor ama sana her zaman söylediğim gibi teknik adam olarak daha büyük başarılara imza atacaksın. Bunu unutma ve lütfen kendini fazla zorlama.