Zor olmadı Elli küsur yıldır futbol açısından en heyecan duyduğum gün İnönü'de senenin ilk resmi maçına çıktığımız gündür. Şimdi çok az sayıda kişinin hatırlayacağı Duhuliye tribününde başlayan Beşiktaş izleme serüveni kademe kademe gelişmiş ve bizim bu Beşiktaş mabedini ezberimize almamızı sağlamıştır. Her dönemde de etrafımda oldukça çok sayıda bir maç tayfası oluşmuş ve tribünde maç izleme keyfi çoğu kez maksimum seviyeye ulaşmıştır. İki üç senedir bu keyfin kaybolduğunu söylüyorum. Kimse de bana "Haksızsın" demedi. Ama bu sene, başta hocamız Ertuğrul Sağlam olmak üzere tüm futbolculara inanıyorum. Bu sene benim maç tayfası, stadyumun muhtelif yerlerinde konuşlanmış durumda. Kombineler muhtelif yerlere dağılınca, maç öncesi toplantı yerleri de çeşitlendi. Ağırlık Beşiktaş Çarşı İçi ve Taksim'de idi. Dün maç öncesi, çok kişi ile konuştum. Genel kanaat işimizin kolay olduğu şeklinde idi. En çok söylenen söz ise "Fark yaparız" sözü idi. İlk onbir, beklentilere en yakın kadroydu ve bu kadro maça da iyi başladı. Alışma dakikalarından sonra Uğur İnceman inancını, hırsını, nefis bir şutla sonlandırınca ilk gol geldi. Bir aralık rakip bizim kaleye gelmeyi akıl etti. Yüreğimiz de ağzımıza geldi. Az daha Beşiktaş klasiği bir gol yiyecektik. Allah'tan top direği sıyırıp dışarı çıktı. 35. dakikada Serdar Özkan, kaleci ile karşı karşıya kaldı ama Beşiktaşlıları rahatlatacak vuruşu yapamadı. İlk yarı bittiği zaman top kayıplarının fazlalığının beni rahatsız ettiğini hissettim. Etrafımdakilere "Ne diyorsunuz ilk yarıdaki Beşiktaş için" diye soracak oldum. En beğendiğim cevap biraz ileriden geldi. "Bal yapmayan arı gibiydi." Top kayıpları ile başlayan ikinci devrenin hemen başında Özkan işbirliği ikinci golü getirdi. Takım da rahatladı, seyirci de. Goller arka arkaya gelmeye başladı. Delgado direğe takıldı ama Bobo üçlemeyi bildi. Tribünler de tam havaya girdi. Beşiktaş rölanti tempoda maçı tamamlarken Tello'dan nefis bir gol geldi. Beklenen fark oldu. Tur geçildi. Zor da olmadı. Keyiften dört köşe genç bir çocuğa sordum: "Sever misin Beşiktaş'ı?" "Ağlarım babam, ağlarım" cevabını verdi.