Anılar ene aynı programda anılarımızı da paylaştık. Çok gırgırdı. İzleyemeyenler büyük fırsat kaçırmışlardır diye düşünüyorum. Benimle ilgili bir anıyı da İlyas anlattı. 83-84 sezonu. Şampiyonlar Kulüpler Kupası ilk tur maçı için Bohemia Prag ile oynayacağız. Çekoslovakya o zamanlar demir perde ülkesi. Kristalleri şimdiki gibi dünyaca meşhur. Sokaklar karaborsacı kaynıyor. Biz uyanığız ya, hemen köşe başlarında para bozdurduk. 1000 kron almıştım. Bayağı bir alışveriş yaptım. Önümde İlyas var. O işini bitirdi, sıra bana geldi. Mallar paketlendi, parayı istediler. Ben de 1000'liği uzattım. İlk önce kasadaki kız, sonra da dükkandaki müşteriler, çalışanlar, hepsi gülmeye başladı. Almancasıyla olayı öğrenen İlyas da kahkahayı koyuverdi. Meğerse bizim 1000'lik 30 yıl önce terdavülden kalkmış! Nasıl olduğumu anlatamam. İntikamımı İlyas'tan aldım. "Çok gülme de öde şunları" dedim. O da "Yahu Selçuk, sen beni bu kadar güldürdün ya, istersen bütün dükkanı al senin olsun" deyince biraz daha morarmıştım. Hey gidi günler hey. Yıllar sonra bu anımın beni de bu kadar güldüreceğini düşünemezdim. Siz siz olun, her geçen dakikanın, günün kıymetini bilin. Zaman öyle çabuk geçiyor ki.