Milat! 2003-2004 sezonunda 8 puan önde götürdüğü şampiyonluk yarışını binbir garip olay (!) sonrası F.Bahçe'ye kaptıran Beşiktaş, aslında o günden sonra pek toparlanamadı. Son üç sezondaki şampiyonluk mücadelelerinin kırılma noktalarında hep o travmanın getirdiği özgüvensizlik ortaya çıktı. Unutulmak istenen o günleri hatırlatmamın sebebi şu: Kartal o sezonu burada, yani Louipersdorf'ta açmıştı. Bir bakıma kaosun miladı burasıydı! Kimbilir belki bu defa güzellikler burada başlayacaktır. Umalım ki öyle olsun. Dört sezon önceki travmayı yaşayan oyuncuların hiçbirinin (o sezon çok az kadroya giren Mehmet Sedef hariç) artık takımda olmaması bir tesadüf mü, yoksa bir temizleme operasyonunun sonucu mu bilemiyorum ama artık karşımızda yeni bir Beşiktaş olduğu kesin. Biliyorum milyonlarca Beşiktaşlı yeni transferleri merak ediyor ve bu konudaki yorumlarımızı bekliyor fakat henüz erken. Schalke maçı sonrası Kartal'ın yeni yabancıları için iddialı yorumlar yapar ve merak edilen birçok soruya cevap verebiliriz. Sivok, Seric ve Zapotocny için şimdilik sadece genel bazı şeyler söyleyebilirim. Seric teknik fakat mücadele gücü eksik biri. Zapotocny sert bir savunmacı, Sivok ise daha kontrollü. Hemen belirteyim Zapotocny ve Sivok'un, Ronaldo ve Zago'dan daha iyi olduklarını söyleyen Sinan Engin'e şimdilik katılmak mümkün değil. Bu oyuncuların bana böyle iddialı bir şey söyletebilmeleri için birkaç fırın daha ekmek yemeleri gerekir. Her neyse... Onları tam anlamadan derin konulara dalmayalım ve bugün daha çok takımın genel havasından ve dikkatimizi çeken bazı yerli oyunculardan bahsedelim. Bundan önceki birçok kamp dönemine göre daha iyi bir aile ortam var takım içinde. Bu önemli. En basit hareketi yapan oyuncuları takım arkadaşlarının alkışlaması, en küçük problem yaşayan biri olduğu zaman diğerlerinin yardımcı olmaya çalışması özlenen kolej havasına doğru gidildiğini gösteriyor bize. Serdar Özkan, Aydın, Uğur İnceman, Sezer, Mehmet Sedef çift kalelerde en çok dikkatimi çeken oyuncular oldu. Nobre, Bobo, Tello, Delgado, Holosko bildiğiniz gibi. Elbette bunlar yeni sezon öncesi benim ilk izlenimlerim. Fakat şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum, karşımızda yenilerle eskilerin kaynaştığı uyumlu bir takım var. Geriye bu uyumun sahada sergilenmesi kalıyor. Onu da Schalke maçında hep birlikte göreceğiz.