Yeni çağ başlıyor Daum ve Zico'nun 'pasaport' ayrımı Aragones ile sona eriyor. Artık çalışan, hak eden 11'e alınacak Şimdi 'Ver Alex'e yapsın bir şeyler' düşüncesi de rafa kalktı. Kulübe erozyonu da tarihe karışacak
Zico belki de Fenerbahçe'nin en başarılı teknik adamı olarak anılacak. 100 yıllık kulübün Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali tarihinde ilk defa yakalaması, rakiplerine sağladığı üstünlük kolay kolay başarılacak gibi gelmiyor. Ama Zico ile bu başarılar elde edilirken, performansın içindeki Zico payı kimseyi tatmin etmedi. Brezilyalı, müthiş bir insandı. Dik durmasını biliyor, maçı oyuncunun sorumluluğuna yüklüyordu. Bu da olmayacak hataları beraberinde getirdi. Kaçan şampiyonluk basit puan kayıplarının sonucuydu. Zico kendi dönemini yaşadı Fenerbahçe'de, yeni bir çağın veya gelişmenin kapısında bile değildi. Aragones ile farklılıkların başlamasını bekliyoruz.
70 yaşında olması bilime ve gelişime yatkınlığına engel değil. Ekip çalışmasına inanıyor ve her kararını yardımcıları ile paylaşıyor. Onlara danışıp, görüşlere önem veriyor. Takımına formayı kapmanın, çalışma ve görev bilinciyle olacağını hissettiriyor. Pasaportların artık önemi yok. Fenerbahçe yönetiminin Aragones kararını hangi kriter ile aldığını bilmiyoruz. Fakat gelişmelere baktığımızda çağdaşlık adına önemli bulgular var. İspanya'nın futbolda yükselişi ve La Liga'nın en keyifli liglerden biri haline gelmesi, yaratıcı orta saha sayısının artması, Aragones'in Fenerbahçe modelinde yer alacak çağdaş gelişmeler olacağı umudunu taşımamıza yol açıyor. Bir oyuncu ile konuşurken, onun antrenman ve maç performansını ortaya koyarak neleri iyi, neleri kötü yaptığını açıklayan bir teknik adam, her zaman için umut verir. Çünkü eğer oyuncu ikna olursa kendini geliştirecek demektir. Bu ne Daum'da vardı, ne de Zico'da. Yedek oyuncu ağzıyla kuş tutsa bir sakatlık veya ceza olmadığı takdirde takıma giremeyeceğini biliyordu. Bu nedenle F.Bahçe'nin kulübesinde bir yıldız erozyonu oldu. Kemal, Mehmet Yozgatlı gibi farklı oyuncular çareyi takım değiştirmekte buldular. Eğer Aragones ve ekibi "iyinin" formayı giyeceğine takımını inandırırsa, iki senelik Lale Devri de bitecektir. Gelişmiş ülkelerdeki bu rutin kuralın F.Bahçe için şimdi geçerlilik kazanması ilginç aslında. Çünkü saydığımız bu iki teknik adam gibi, Yıldırım ve yöneticilerin büyük bölümü de başarının futbolcuyla geleceğine inanmışlar. Bu nedenle farklı oyuncular ayrıcalık yaşadı. Ama onların sahne alamadığı zaman bu kez saha içinde kaos oldu. Yeni çağın Fenerbahçe'sinde, "Ver Alex'e, yapsın bir şeyler" taktiğinin olmayacağını sanıyoruz. Alex'in önemini görerek ama Alex'i takımın önemli bir oyuncusu yapacak düzeni bekliyoruz.