Uyan Türkiyem Portekiz'i binlerce kişi karşılıyor ama bizde 'tık' yok. Amerikan hamburgerleri, Fransız usulü biftekler aklımızı mı aldı? Artık tüm manşetleri, kırmızı-beyaza çevirmenin zamanı gelmiştir
Avrupa Şampiyonası'nda vizyona çıkmamıza iki gün kaldı. Gazetelere veya televizyonlardaki spor haberlerine bir bakın. Kimsenin umurunda cumartesi günü yok. Portekiz gibi Avrupa Şampiyonası'nın son finalisti, iki sene önceki Dünya Kupası'nın yarı finalisti ile karşılaşacağız, ortalık yanıyor, biz de ise neredeyse "tık" yok. Kim kimi almış, yeni hocalar belli olmuş mu, Aziz Yıldırım'ın dünya yıldızı kim olacak? Bunun peşine düşmüşüz medya olarak. Portekizliler takımlarını havaalanında binlerce kişi ile karşılıyor. Otellerine kadar öyle bir götürüyorlar ki takımın hepsi beklentilerin farkına varıyor ve moral buluyor. Milliler Almanya'da idmanlarını 10 bin kişi ile yapıyordu.
Cenevre'ye sessiz sedasız geldiler. Portekizliler sokaklardan karaborsa bilet toparlıyor, biz ise "acaba Fransa'dan maçı seyretmeye gelecekler mi, tribünleri dolduracak mıyız" diye endişeli bir bekleyişe girdik. Bir an önce silkinip, kendimize gelmemiz lazım. Son yılların en kaliteli kadrosunu yakaladık. En iddialı teknik direktörlerden birine sahibiz. Fenerbahçe gibi Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali yakalamış bir takımımız olmuş. Grubumuzdaki ülkelerden hiçbir takım buralara gelememiş bile. Lejyonerlerimiz başarılı bir sezon geçirmişler. Nihat İspanya'da, Tuncay İngiltere'de, Hamit Almanya'da gürlemiş. Orta saha kalitemiz o kadar yüksek ki hangi oyuncu yedek kalsa içimiz burkuluyor. Ama hep rakiplerin ne kadar güçlü olduğundan, defansımızın zaaflarından bahsediyoruz. Sanki bizim hiç iyi bir şeyimiz yokmuş gibi. Artık manşetleri ve haber bültenlerini kırmızı-beyaza çevirme vakti gelmedi mi? Ülke olarak kol kola verip, bu zorlu sınava çıkacak çocuklarımız için "dualar" etmenin zamanı değil mi? Kendi içimizdeki takım çekişmelerinden vazgeçip, bu kadroyu "bizim takım" yapmanın sırası değil mi? Ne oldu Türkiyeme, magazin haberleri, Amerikan hamburgerleri, Çin yemekleri veya Fransız usülü biftekler aklımızı mı aldı? 70 milyonun kalbini tekrar attırmak, onları yine "milli" yapmak için ne gerekiyor? Korkmayın, bu çocuklara güvenin ve onların arkasında olduğunuzu hissettirin. Biz bunu yaparsak, onlar gerisini tamamlarlar. Haydi Türkiye, uyan artık...