Geliyorlar! Fenerbahçe Ülker, dün akşam galibiyeti sonuna kadar isteyen taraftı. Maçın başından, final bölümünün sonuna kadar savaşan, rakibini zor şutlara zorlayan ve El- Amin ve Tutku gibi skorer yıldızları durduran sarı-lacivertliler, haklı bir galibiyet aldı. Maçın ilk periyoduna her iki takım da hızlı başladı. James White ve Chris Dudley'nin karşılıklı sayılarıyla güzel bir çeyrek izledik. White'ın, Bekir'den kaptığı topla yarıyı sahayı hızlı bir şekilde katedip LeBron James tadında yaptığı "monster" smaç ise oldukça başarılıydı. İkinci çeyrekte Telekom bir ara toparlanmaya çalışsa da cılız ama faydalı gard Tarence Kinsey'in ürettiği 8 sayı, farkın daha açılmasını sağladı. Devreye 15 sayılık üstünlükle giden F.Bahçe'de, koç Tanjevic'in 3. çeyreğe White'ın yerine Kinsey ile devam etmesi aradaki farkın daha da açılmasını sağladı ve Ankara ekibinin gardı iyice düştü.
Çemberi dövdüler Telekom'da hücum hattının en önemli ismi ve yarı finaldeki Beşiktaş Cola Turka serisinin başarılı oyuncusu Khalid El-Amin'in tutuk performansı da bu yenilginin başlıca faktörleri arasındaydı. El-Amin, 11 sayıda kalırken, üçlük çizgisinin gerisinden yüzde 19 (1/7) ile oynadı. Ankara ekibi, genelde 16 kez denediği üçlüklerde sadece 3 isabet buldu. Tabii bunda Fenerbahçe'nin yaptığı etkili alan savunmasının da etkisi vardı. Fenerbahçe Ülker'in, galibiyete bu kadar rahat ulaşacağını beklemiyordum. Sonuçta, G.Saray Cafe Crown ve Beşiktaş Cola Turka gibi iki güçlü takımı eleyen Telekom, Abdi İpekçi'de bir türlü istediği oyunu sahaya yansıtamadı. Yarın oynanacak olan ikinci maça mutlak kazanmak için çıkacaklar. Amerikalıların tabiriyle 'Win or go home' maçı. Yani kazan ya da evine dön. Koç Ercüment Sunter'in, ilk maçlardaki hatalarını ikinçi maçta tekrarlamayacağını düşünüyorum ve Fenerbahçe'yi bu muhteşem galibiyetinden dolayı kutluyorum.